Kuşluk ve geceye yemin edilmesinin hikmeti nedir?

Yeminin amacı, putperestlerin artık Hz. Peygamber (asm)'e vahyin gelmez olduğu, Allah'ın onu terk ettiği iddialarının gerçekle ilgisinin bulunmadığını kesin bir dille belirtmektir.

Allah, Duha suresinde kuşluk ve geceye yemin ediyor.
- Burada özellikle kuşluk ve geceye yemin edilmesinin hikmeti nedir?
- Allah neden yemin eder?

Ayetlerin mealleri:

"Yemin olsun, kuşluk vaktine; kararıp sakinleştiğinde geceye..." (Duha, 93/1-2)
Ayette geçen "duhâ" kelimesi "kuşluk" anlamına gelmekle birlikte çoğu müfessirler, 2. ayetteki "leyl-gece"nin alternatifi olarak burada bütünüyle gündüz vakti için kulla­nıldığı kanaatindedirler.

İbn Âşûr'a göre ise, kelime burada da kuşluk vaktini ifa­de etmekte olup bununla tıpkı kuşluk vakti güneş ışığının yeryüzünü bütünüyle kaplaması gibi, vahiy ışığının da dünyaya inip aydınlatmaya başladığına imada bu­lunulmuştur.

2. ayetteki gece karanlığı da Hz. Peygamber (asm)'in bu vakitte evinde ve­ya Kâbe çevresinde sesli olarak Kur'an'ı okuduğu, müşriklerin ise onu gizlice din­ledikleri vakit olup, bundan dolayı bu iki vakit üzerine yemin edilmiştir.

Yeminin amacı, putperestlerin artık Hz. Peygamber (asm)'e vahyin gelmez olduğu, Allah'ın onu terk ettiği iddialarının gerçekle ilgisinin bulunmadığını kesin bir dille belirtmektir.

“Rabbin seni bırakmadı ve sana darılmadı.” (Duha, 93/3)
Burada sadece duha ile geceye yemin edişinin hikmeti nedir?

Buna bir kaç şekilde cevap verilebilir:

1) Allah, sanki şöyle demek istiyor:

Zaman, saat saattir, dilim dilimdir: gece saatleri, gündüz saatleri... Bu saatler git gide artar. Bu yüzden bazen gece saatleri artarken gündüz saatleri azalır. Bazen da gündüz saatleri artarken, gece saatleri azalır. Binaenaleyh artış, gelişigüzel hareketten; azalış da kızgınlık ve öfkeden ötürü olmayıp, aksine hikmete göre olur...

Peygamberlik de kulların menfaatine göre vahiy indirme de böyledir.

Dolayısıyla vahiy bazen indirilir, bazen indirilmez.

İşte bu indirme gelişi güzel olmadığı gibi, indirmeme de bir öfke ve kızgınlıktan ötürü değildir.

2) Alimin sözü, kendisi söylediğini yapmadıkça tesir etmez.

Allah, "Beyyine (delil) iddia edene; yemin ise inkâr edene düşer." şeklinde ferman buyurunca, mutlaka bu şekilde amel etmek gerekmez.

Kâfirler, Hz. Muhammed (asm)'in Rabbinin, onu terk ettiğini, ona kızıp öfkelendiğini iddia edince, Cenab-ı Hak  "Haydi, öyle ise bu hususta delilinizi getirin." buyurdu. Onlar delil getiremeyince "Rabbi ne onu ter ketti, ne de ona kızdı.", diye yemin etmek düşmüştür.

3) Hak Teâlâ sanki, "Gecenin, gündüz ile nasıl bir ilişki içerisinde olduğuna bakın. Bunlar birbirinden ayrılamaz. Aksine gece bazen galip, bazen da mağlup olur. Binaenaleyh sen, senin insanların eline bırakılacağını zannedersin." demek istemiştir. (Razi, Mefatih, ilgili ayetlerin tefsiri)

Sorularla İslamiyet

İlk yorum yazan siz olun
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.

İslam Haberleri