'Kutlu Doğum Haftası' kapsamında Bingöl İl Müftülüğü ve Türkiye Diyanet Vakfı Bingöl Şubesince ortaklaşa düzenlenen panele, kamu kurumları ile sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve halk tarafından yoğun ilgi gösterildi.
Moderatörlüğünü Bingöl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Çaprak’ın yaptığı panele konuşmacı olarak Prof. Dr. Mehmet Mahfuz Söylemez, Prof. Dr. Halil İbrahim Bulut ve Doç. Dr. Hakan Olgun katıldı.
“Tevhid, doğal olarak selamı, emanı ve vahdeti getirir”
Selamlama konuşmasını yapmak üzere kürsüye davet edilen ve konuşmasına Bingöl halkına teşekkür ederek başlayan İl Müftüsü Mecit Can, Hz. Peygambere gösterilen sevgiden mutlu olduğunu belirtti.
Kutlu Doğum temasının “Tevhid Vahdet Gelin Birlik Olalım” seçilmesine dikkat çeken Can “Tevhid, doğal olarak selamı, emanı ve vahdeti getirir. Gelin Birlik olalım derken, tüm Müslümanların kardeşliğini ve birliğini Kur’an ve sünnet ile tesis edelim, Gelin Birlik olalım derken ümmeti vasatı inşa edelim. Gelin Birlik Olalım derken İslam Beldelerini eman beldeler haline getirelim.” dedi.
Moderatör Rektör Çapak ise İslam dünyasının yaşadıkları sıkıntılar göz önüne alındığında Hz. Peygamberin yeterince anlaşılmadığının bir göstergesi olduğunu söyledi.
'Müslüman oluşumuzda maksat, Allah’a kayıtsız şartsız teslimiyettir.' diyen Prof. Dr. Mahfuz Söylemez, Sorunların çözümü için Kur'an'ın hayatın merkezine alınması gerektiğini belirtti.
İslam dünyasındaki ihtilafların temelinde vahdet vücudundan ayrılan fırkaların her birinin hakkı temsil etme yetkisini kendilerinde bulmalarından kaynaklandığına vurgu yaparak, 'Cemaatler ve Mezhepler birbirlerinin görüş ayrılıklarını zenginlik olarak görmeli ve ümmet şuuruna ermek zorunda olduklarını unutmamalıdırlar.” diye konuştu.
“Tevhid esaslı bir toplum vahdet toplumudur”
Prof. Dr. Halil İbrahim Bulut ise şöyle konuştu: 'Tevhidin üç boyutu vardır: Tevhidi Ulûhiyet, Tevhidi Rububiyet, Tevhidi esma ve sıfattır. Tevhid esaslı bir toplum, vahdet toplumudur. Tevhidi esas alan dinimizin müntesipleri vahdeti gerçekleştirmelidir.” (Mehmet Beygo-İLKHA)