Ömer Çiftçi'nin Haberi
RİSALEHABER-Amerika Birleşik Devletleri'nin Las Vegas kentinde yaşanan saldırının sancıları devam ediyor. 59 ölü ve yüzlerce yaralının olduğu saldırı nedeniyle tartışmalar da başladı. Tartışmaların odağında ise 'dua kampanyası' yer alıyor.
#PrayforVegas (Vegas için dua) adı ile başlayan dua aslında dünyanın pek çok yerinde terör saldırısı, çevresel felaketler veya afetler gibi kötü durumlarda yaşanıyor. Başta sosyal medya olmak üzere pek çok farklı şekilde organize olan insanlar, kötü durumda olan insanlar için Allah'tan yardım istemek için dua kampanyasına katılıyorlar.
Fakat geçtiğimiz gün bu konu üzerine başlayan tartışma ABD gündemine oturdu. Paylaşılan bir fotoğraf ile başlayan tartışmalar konusunda insanlar ikiye bölündü. Fotoğraftaki adamın yaşanan kötü olaylardan ders çıkarmak mı istediği, yoksa dua etmek mi istediği tartışılıyor.
Bu tartışma, "serbest düşünce hareketliliğine" adanmış kar amacı gütmeyen bir grup olan Din Özgürlüğü Vakfı'nın Las Vegas saldırısı ardından dua kampanyası başlatması ile oldu. Ünlü yazar Andrew Seidel, vakfın avukatının Twitter'da dua ile ilgili tweetlerine tepki gösterdi ve "59 kişi öldü, 200 kişi yaralandı. Vegas için dua kampanyanız o insanları geri getirmeyecek. Fakat bireysel silahlanma ile ilgili dikkat çekici işler yapmak başka ölümleri engelleyebilir" ifadelerini kullandı.
Bu Tweet aynı zamanda bir dindar-seküler ayrımının da çizgisini netleştirdi. Dindar kişiler, bu tür kampanyaların insanların birleştirici unsuru olduğunu, ayrıca dua kampanyasının yanında insanların istenen mesajları yine verebileceğini savundu.
Twitter kullanıcısı bir din adamı; "Dua ediyor olmamızın sebebi mazlumlara üzülmemizdendir. Dua eden bir insanı teröre veya bir kötülüğe karşı değilmiş gibi göstermek anlaşılır gibi değil. Kendim bir din adamı olarak kontrolsüz silahlanma karşıtı projeleri içinde yer aldım ve çok insanın dikkatini çektim" dedi.
Seküler kesim ise İncil'den örnekler göstererek; "İncil'de hiç bir şey yapmayıp dua ile umut bekleyenler eleştirilmiştir" diyor.
Religion News'in haberine göre bazı otoriteler ise işi şu noktada birleştiriyor; "Siyasi duruşunuzu netleştiren bir söylem, insanların inançlarını ve merhametlerini gösteren eylemlerin yerini alamaz."