RİSALEHABER
Her sene 16-25 Nisan tarihleri arasında görülen Lir (Lyrid) göktaşı yağmurunun en yoğun olacağı salı ve çarşamda günleri saatte 15 "yıldız kaymasının" yaşanması bekleniyor.
Uzmanlar gökyüzünün karanlık olması sebebiyle bu görsel şölenin gece yarısından şafağa kadar net bir şekilde gözlemlenebileceğini ifade etti.
Euronews'ten Keren Congar'ın haberine göre geçen seneki Lir göktaşı yağmurunun dolunay dönemine yakın bir zamana denk gelmesi sebebiyle çıplak gözle görmek zorlaşmıştı. Astronomlar kuzey yarım kürede herhangi bir konumda olmanın yeterli olduğunu, en iyi gözlem vaktinin ise şafağa yakın zamanlarda yaşanacağını açıkladı.
Lir (Lyrid) göktaşı yağmuru nedir, nasıl oluşuyor?
M.Ö. 687 yılında Çinli astronomların kayıtlarında geçen ve bu özelliği sebebiyle Dünya'nın bilinen en eski göktaşı yağmuru olan Lir, her sene nisan ayında Dünya'nın yörüngesinin Thatcher Kuyruklu Yıldızı'ndan kopan parçaların yörüngesiyle kesişmesi sebebiyle oluşuyor.
Halk arasında "yıldız kayması" olarak bilinen göktaşı yağmuru (meteor yağmuru), Thatcher Kuyruklu Yıldızı'ndan kopan parçaların Dünya atmosferine büyük bir hızla girerek yanması nedeniyle oluşuyor.
Lir (Lyrid) meteor yağmuru her yıl 16-25 Nisan tarihleri arasında yaşanıyor ancak göktaşı yağmurunun zirvesi 21-22 Nisan gecesi oluyor. Teleskop ve dürbün gibi aletlerle çok daha iyi bir şekilde görülebilen bu gök olayı, şehir ışıkları ve nemden uzak bölgelerdeyse çıplak gözle de net bir şekilde izlenebiliyor.
Lir göktaşı yağmuru 60 yılda bir sürprizlere sahne oluyor
Gezegenlerin yerçekimsel etkileri nedeniyle Lir meteor yağmuru yaklaşık 60 yılda bir bazı sürprizlere sahne olabiliyor. Normalde saatte en fazla 20 kere görülen yıldız kayması olayının, 1982 ve 1922 yıllarında saatte 90 kez görüldüğü kayıtlara geçti. 1803 yılında bir saatte 700 meteor gözlendi.
Risale-i Nur'a göre meteor yağmurlarının perde arkası
Risale-i Nur'da göktaşı yağmurlarının hikmeti ve manevi cephesi açıklanıyor? Bununla ilgili Sorularla Risale sitesindeki bir soru şöyle açıklanıyor.
Yıldız kaymaları, şeytanlara atılan gök taşları diye anlatılmakta, fakat bugünkü ilim gözlüğüyle bunu açıklamak zor. Belli zamanlarda göktaşı yağmurları yaşanmakta; o zamanlarda şeytanlar daha mı çok gelmekte ki daha çok gök taşı atılmaktadır?
Her varlık ve hadisenin, biri zahir diğeri, batın olamak üzere iki yönü vardır. Yavrusuna zorla acı bir ilacı içiren bir anne, zahiren acımasızlık örneğini gösterir iken, hakikatta ise tam bir şefkat manzarası sergilemektedir.
İlim, olayları değerlendirirken, daha ziyede zahire bakarak değerlendirir. Ancak bir de olayın perde arkası, arka boyutu vardır. Zahiren gök taşları düşmektedir; hakikatte ise, her bir gök taşı, düşmanı uzaklaştırmak için atılan bir mermi gibidir. Ve bir hakikatin insanlar tarafaından anlaşılması için kullanılmaktadır.
Diğer taraftan, ihtiyarlanan gök cisimleri ömürlerini doldurdukları için düşmüş olsa bile, Allah, onları israf etmemekte ve aşağıda izah edilen hakikatin tahakkukuna vesile kılmaktadır. Peki nedir insanlar tarafından anlaşılması gerekek hakikat? On Beşinci Söz'de bu hakikat şöyle izah edilmektedir:
Arzlı şerirler
"İşte bu recm-i şeyâtîn için atılan şahapların üç mânâsı olabilir:
Birincisi: Kanun-u mübâreze, en geniş dairede dahi cereyan ettiğine remz ve alâmettir.
İkincisi: Semâvâtta hüşyar nöbettarlar, mutî sekeneler var. Arzlı şerirlerin ihtilâtından ve istimâlarından hoşlanmayan cünûdullah bulunduğuna ilân ve işarettir.
Üçüncüsü: Müzahrafât-ı arzıyenin mümessilât-ı habîseleri olan câsus şeytanları, temiz ve temizlerin meskeni olan semâyı telvîs etmemek ve nüfûs-u habîse hesâbına tecessüs ettirmemek için, edebsiz câsusları korkutmak için atılan mancınıklar ve işaret fişekleri misillü, o şeytanları ebvâb-ı semâdan o şahaplarla red ve tarddır.