Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Din Psikolojisi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Öznur Özdoğan, cezaevlerinde hükümlü ve tutuklulara konferanslar veriyor. Cezaevlerindeki dini terapinin önemi hakkında daha önce yazdığı bir kitapla ismini duyuran Özdoğan, şimdiye kadar Türkiye'nin bir çok cezaevinde 10 binlerce mahkuma kanferans verdi. Özdoğan'ın konferansları, hükümlü ve tutukluların yanısıra cezaevi personeli tarafından da büyük bir ilgiyle izleniyor.
"KUSURLARI GÖRMEYİN"
Özdoğan, "Arınma, Öze Dönüş ve Mutluluk" konulu konferansta Mevlana'nın felsefesini anlattı. Öncelikle kişinin sevgi alanlarını genişletmesi ve karşısındaki kişinin kusurlarını görmek yerine bu kusurları örterek güzel yanlarını görmesi gerektiğini söyleyen Özdoğan, "Mutlu olmak istiyorsak insanlarla olan ilişkilerimizde kusur arayan değil, Mevlana'nın dediği gibi kusurları örten olmalıyız. Bir sonraki aşamada kusurları görmemeliyiz. İdeal olan ise, kusurların içinde bile peygamberimiz gibi en güzeli görmeye çalışmaktır, güzeli bulabilmektir" dedi. Özdoğan, Türkiye'de son dönemlerde öfkenin çok arttığını, bir çok insanın öfkesi nedeniyle, katı - sert olduğu için cezaevinde olduğuna dikkat çekerek, şunları kaydetti: "Öfkemize yenilmek yerine öfkenin bizi mağlup etmesini önleyebilirsek daha iyi iletişim sağlarız. Öfke, stresi besler ve kendimizi kötü hissetmemize neden olur. Bu da kötü hisleri tetikler. Tahta gibi sert değil, pamuk gibi yumuşak olmalıyız ki darbeler canımızı acıtmasın, üzerimizde iz bırakmasın. İçimizi gerginlikler ve stres ile doldurmamalı, bu duyguları içimizden atmalıyız. Fakat bunu tek başımıza başaramayız. Bu noktada Allah'ın yardımını istemeliyiz. Her ne iş yaparsak yapalım, bir daha yapmayacağım diye karar alır ve niyet edersek; bizi hiçbir şey yapmamış gibi kabul eden bir yaradanımız var.
Yeni Şafak