Dünyadaki her hadise ve her mevki, Müslüman için bir imtihan vesilesidir.
Mesela, Allah insana makam verir, imtihan eder. O makama hakkını verir şükrederse ne âlâ, şükretmezse berbat olur. Allah insana mal mülk verir, kulunu zenginlikle imtihan eder; parayı nerede harcayacak diye. Fakirlik verir imtihan eder; ne kadar sabredecek diye. Allah ev verir, bakar kulum evinde ne yapıyor? Çocuk verir, çocuğu nasıl yetiştiriyor? Mefruşat, mobilya verir, o mobilyalarla ne yapıyor? İlim verir, ilmini nerede kullanıyor? Diploma verir, diplomasını İslam'a hizmette kullanıyor mu? Akıl verir, aklını nerede kullandı? Göz verir, gözleriyle nereye baktı? Midesine neler doldurdu? Elleriyle ne işler gördü?
Bugün Müslümanların en büyük imtihanı, mevki ve makamdan geliyor. Ben torunlarıma diyorum ki: "Hangi mesleğe girerseniz, en ileri gidin. İmkânlarınızla, tahsilinizle İslam'a hizmet edin. Asıl başarı budur."
İlim tahsil eden Müslüman ilmini geçimini temin etmek için kullanıyorlarsa o zaman bitkiler, kuşlar gibi davranmış olur. Buna akl-ı maaş denir (geçimi temin eden akıl). Akl-ı maad ise imkânlarını manevî değerlerde çalıştırılan akıldır. Tecrübelerle gördük ki, tahsilini tamamlamış pek çok kimse huzur bulamamıştır.
Konferansta gençlerden biri sordu: "Edison lambaları yaptı, dünyayı aydınlattı. Cennete gider mi?" Ben de dedim ki: "Acaba Edison cennete gitmek istiyor muydu? O cennete gitmek istemiyorsa zorla onu nasıl cennete götürelim? Cennete iman ile gidilir. Ayrıca ahirette trafik polisi değilim. Siz Edison'un cennete gidip gitmeyeceğini düşüneceğinize 'Biz imkanlarımızla İslamiyet'e nasıl daha iyi hizmet edebiliriz?' onu düşünün."
Okul sıralarında dindar olmak elbette güzeldir amma bundan sonraki üç safha da çok önemlidir:
Para sahibi olduğunuzda dindarlığa devam ediyor musunuz?
Askerlik dönüşü yine dindar mısınız?
Evlendikten sonra da dinî gayretleriniz sürüyor mu?
Said Nursi Hazretleri, "Aziz, sıddık, kahraman kardeşlerim!" diye hitap ederdi. Yani İslam'ı yaşayarak "aziz" olun, İslam'a ve dindarlara "sadık" olun, İslamiyet için başınıza bir dert gelirse yılmayın "kahraman" olun.
Mesela Amerikalı, Rus, Fransız helal-haram demeden kazanabilir. Fakat biz Müslüman'ız. Helal kazanıp helal yerlere harcayarak menfaatimizi Müslüman etmek zorundayız.
Evvela ahir zamandayız. Sahabe ve tabiin, bu zamanın şerrinden Allah'a sığınmışlar. Bugünün samimi Müslümanlarına da özenmişler. Çünkü bugün sokaklar, caddeler bile Müslümanlara tuzak kurmuş.
Geçmiş yıllarda Kur'an mealini okuyup bitirdiğimde defterime şu notu yazmıştım: "Allah'ım İslamiyet'e ve Müslümanlara zarar vermeden ahirete gitmeyi lütfet!.."
Kanuni Sultan Süleyman zamanında içki içene ceza verilirdi. Belki o gün büyük günahları işleyen 5-10 kişi vardı. O 5-10 kişi bugünü getirdi. Bugün sevap işleyen 5-10 Müslüman da rahmete vesile olabilir. Bir çekirdekten bir ağacı yaratan Allah, ibadetlerimizi çekirdek kabul edebilir.
Evet, Müslüman'ın mesleği ne olursa olsun niyeti İslam'a hizmet olmalı. İnsanın servetiyle, yüksek makamıyla cehenneme doğru gitmesi, cehennemi çok pahalıya satın alması demektir!..
Zaman