Malezya'da Risale okuma programı yapıldı

İşte Malezya Nur talebelerinin gönderdiği Risale-i Nur hizmetlerine dair mektup...

Malezya'da üniversitelerin ara tatilinde yaptığımiz okuma programı inşaalah Cenab-ı Hakk'ın rızasına nail olmuştur.

Okunan Nur Risaleleri hem dünyada hem ahirette saadete mazhar semerelere inkılap edeceği emeli ve arzusundayız. Çok farklı ülkelerden katılan kardeşlerin katılımı nurların istikbalde farklı mecralarda intişarina bir kanaat-i yakine vermek ile beraber; kader-i bir remzi ilahidir diye ümit ediyoruz.

Ayri guruplar şeklinde yaptigimiz okuma programinin ilk bölümüne dershanede kalan birkaç kardeş ve Arap ulkelerinden gelip universitede lisans ve master yapan kardeslerin katilimiyla gerçeklesti.

Moritanya, Cad, Eritre, Irak, Etiyopya, Arnavutluk, Türki ülkeler ve Türkiye. Bütün ülkelerden birer kişi sanki temsilen gönderilmisler gibi...

Ayrica Program yerine ev sahipligi yapan Malay Huseyin Abi ve Yeni Zelanda asilli Ressam Birdy Amcada ayri bir renk katti okuma programina.
 
Bu okuma programinda cok okumaktan ziyade bilakis Arap kardesler ile olan ihlas, uhuvvet ve diger küçük kitaplarin mutaalalari feyze ve istifadeye medar oldugu kanaatina vardik. Zira  bu kardesler okuma programi anlayisini bittecrube bilmediklerinden biz de donerli okutarak ve mutaala ederek nurlardan istifade ve istifaza yolunu aradik. neticede Arap kardeşlerin nasil istifade ettiklerini sordugumuzda Risale-i Nur'a olan birçok övgüyle beraber Bediüzzaman'ın birçok ilmi birleştiren tarzi beyanlari oldugunu itiraf ettiler. Ve yine diyorlardi ki, "Nasıl yıllarca Osmanlılar İslamiyetin bayraktarligini yapti ve halifeligi yillarca devam ettirdi; şimdi bunu yine devam ettirecek Türkiye milletidir diye kanatimiz geliyor." Bunlara bu fikri veren elbette Risale-i Nur'un parlak hakikatlari ve bu hakikatlara ayinadarlik eden dershanedeki kardeşlerimizin hüsnü misal olmasidir. Hikikaten dershanedeki kardeşlerimiz bu noktadan ciddi gayret icerisinde bulundular, Allah razi olsun. Bu, bizim nazarimizda şunu da ifade ediyor ki; bu zamanın farz bir vazifesi olan İttihad-ı İslam'i Risale-i Nur bu şekilde yerine getirmiş oluyor.

Bu Arap ve Afrikali kardeslerimiz program sonunda birer ikişer Risale aldilar ve bitirdikten sonra yenilerini istinsah edeceklerini soylediler ve insaallah baska prgramlara katilacaklarini vaad ettiler.
 
Hafta sonu esnaf ve diger ağabeylerin katilimi ile şahsi manevinin ahengi daha güzel bir mana katmış oluyordu.

Program boyunca Avusturalyali Ressam Birdy Amca hep bizimle olmaya calişıyordu, yemeklerde yanimiza gelir biz de ona imani mevzulardan bahisler eder o da dikkatlice dinlemeye çalışır, "Sizleri dinlemek ve beraber olmak çok hosuma gidiyor, bunu ruhen hissediyorum" derdi. Namazlarda yanimiza gelir, kendisi kılmasa da seyreder, manevi alemde sizinle beraber olmaya calışıyorum derdi. Hatta bir defasinda abdesti merak etmiş bir kardesimiz de ona öğretmeye çalışmıştı. Her ne ise cok mubaheseler oldu. En nihayet O, "İslamiyet'i sizinle daha iyi tanidim ve bu dostluğunuzu ve samimi arkadaşlığımızı gittiğim yerlerde anlatacağım ve sizleri daima hatirlamaya calisacağım" diyordu.

Program yerine ev sahipligi yapan Yazar Malay Hüseyin Abi de bizimle beraber olmaktan menun olmuş ve her zaman bizleri misafir edebilecegini memnuniyetle ifade ediyordu. Kendisine verdigimiz İhtiyarlar Risalesini okumuş ve bunlardan 10 tane de başkalarina okutmak üzere sipariş vermişti. O da bize sürekli ikramlarda bulunur ve bizim de mutaala, çay ve yameklerimize katilmaya çalışırdi. Ve nihayet program sonunda ayrilirken Avusturalyali Birdy Amca çok duygulandığıni ve Malay Hüseyin Abinin de gözyaşlarını tutamadığıni bilmüşahade tanık oluyorduk.

Nurnetwork
 

Nur Talebeleri Haberleri