Bismillahirrahmanirrahim
Cenab-ı Hak (c.c), Enfâl Sûresi 34-37. ayetlerinde meâlen şöyle buyuruyor:
34-Hem onlar, (mü’minleri) Mescid-i Harâm’dan men‘ ettikleri ve onun (hizmetinin) ehli olmadıkları hâlde, neden Allah onlara azâb etmesin? Onun (hizmetinin) ehli olanlar, ancak takvâ sâhibleridir; fakat onların çoğu bilmezler.
35-Onların Kâ‘be yanındaki duâları ise, ıslık çalmaktan ve el çırpmaktan başka bir şey değildir. Öyleyse inkâr etmekte olduğunuzdan dolayı tadın azâbı!
36-Şübhesiz ki inkâr edenler, mallarını (insanları) Allah yolundan men‘ etmek için harcarlar. Onları daha da harcayacaklar; sonra (bu) kendilerine bir pişmanlık (vesîlesi) olacak, sonra da mağlûb olacaklardır. Nihâyet, inkâr edenler Cehenneme (sevk edilerek, orada) toplanacaklardır.
37-Ki Allah, pis olanı temizden (kâfiri mü’minden) ayırsın ve kötüleri birbiri üstüne koyup hepsini yığsın da onu Cehenneme atsın! (*) İşte onlar gerçekten hüsrâna uğrayanlardır.
(*) “Evet mâdem ki bu âlem, nev‘-i beşerin (insanlığın) imtihan meydanıdır ve müsâbaka (yarışma) yeridir; iyilikle fenâlığın birbirinden tefrîk edilemeyecek (ayrılamayacak) derecede muhtelit ve karışık olmaları lâzımdır ki, insanların dereceleri tezâhür etsin (ortaya çıksın). İmtihan ve tecrübe zamanları bittikten sonra, fenâ insanlar: وَمْتاَزُوا الْيَوْمَ اَيُّهاَ الْمُجْرِمُونَ hitâbıyla, yani: ‘Ey mücrimler! Bir tarafa çekiliniz!’ diye olan tüyler ürpertici, sâikavâri (yıldırım gibi), şiddetli emr-i İlâhîye ma‘ruz kalacakları gibi; iyi insanlar da فاَدْخُلُوهاَ خاَلِد۪ينَ hitâbıyla: ‘Dâimî kalmak üzere Cennete giriniz!’ diye olan Cenâb-ı Hakk’ın mün‘imâne, şefîkāne, lütufkârâne (ni‘met veren Allah’a yakışır, lütuf ve şefâat eder bir tarzdaki) emirlerine mazhar olacaklardır.
İnsanlar böyle iki kısma ayrıldıktan sonra, kâinât tasfiye ameliyâtına uğrayacak (temizlenecek). Kötülüğü, şerri, zarârı tevlîd eden (doğuran) maddelerin bir tarafa çekilmesiyle Cehennemin techîzâtı (cihazları) ikmâl edilecek (tamamlanacak); iyiliği, hayrı, nef‘i (menfaati) doğuran maddelerin de bir tarafa çekilmesiyle Cennetin techîzâtı ikmâl edilecektir (tamamlanacaktır).” (İşârât’ül-İ‘câz, 193)