Mardin’deki bir sohbet meclisinde idim.
Sıcağı sıcağına izlenimlerimi sizlerle paylaşmak için kendimi eve atar atmaz bilgisayar başına geçtim.
Gıybet ile alakalı güzel bir sohbet halkası vardı. Gıybet bahsi okunurken herkesin yüzü gülüyor olması, gıybetten uzak duran bu insanların, gıybetsiz bir hayatın verdiği mutluluğun gülücükleriydi.
‘Gıybet’i işleyenin; ‘ölü kardeşinin etini yemek’ gibi bir durumu gerçekleştirmiş olacağı, geniş örnekleri ile anlatıldı.(Dikkat buyurun lütfen: eti yemek değil- kardeşinin etini yemek de değil- ölü kardeşinin etini yemek deniliyor. Kırlangıçların, ölü hayvanların leşini yediği gibi, ‘ölü kardeşinin etini yemek’ anını 3-5 sn gözümüzü kapayarak hayal etmek bile ürkütüyor insanı! İnayet buyur Ya Rab!)
***
Artuklu Üniversitesi’nin kurulması Mardin’e güzel bir hareketliliği beraberinde getirmiş.
Sohbet Meclisi’nde çok güzel bir tablo vardı.
Kalabalıktı.
İlk defa ‘aramıza’ katılanlar da vardı, belliydi. Ara verildiğinde eline “kırmızı kitabı” alıp soluk soluğa okuyan 45-50 yaşlarında ki biri dikkatlerimden kaçmadı. İlk izlenimlerini sormayı çok isterdim; ama ortam buna müsait değildi.
***
Şeker dağıtmak için yarışan afacan/şeker çocuklar, çocukluğuma götürdü beni; Onların yaşında iken, ‘hayırda yarışmak’ yerine, Allah bilir hangi haylazlığın peşindeydim?! Onların yerinde olmayı; çocuk olmayı, şeker dağıtmayı çok isterdim.
Geleceğin Türkiye’si ve Türkiye’nin geleceği bu çocukların şevkleri, dinamiklikleri, heyecanları ile şekillenecek. Zamane çocukları değil; geleceğin çocukları bunlar. Gözleri ışıl ışıl; çok şeyleri vaad ediyor o bakışlar.
***
Akademisyen-Memur-Öğretmen-Öğrenci-Yazar-Şair-Sağlıkçı-Emekli-Bankacı-Eczacı-Teknisyen ve daha birçok meslekten arkadaşlar vardı.
Elini taşın altına sokan, hizmetin bir ucundan tutan, davasını sahiplenen, hizmet aşkı ile dolu bu kişilerin heyecanlı kalpleri, güler yüzleri, sıcak elleri hizmet adına çok şey vaad ediyor. Birçok hizmete gebe bir şehir Mardin. (Not: Yeni bir dershane açma girişiminde olan Mardin’li arkadaşlar maddi ve manevi himmet ve duâlarınızı beklemekteler.)
***
1970’li yılların sonuna doğru hizmetin burada başlaması ise çok ilginç bir hikâyeye dayanıyor. Kalem erbabı M. Selim Mardin’in hatıralarını okumayı çok isterim. Bu yazım kendisine aynı zamanda bir çağrı mahiyetinde.
‘Etnisiteye’ bakmaksızın; Kürt-Türk-Arap olsun fark etmeksizin hizmeti kendine esas kılan ve kısıtlı imkânlarla çok güzel hizmetler yapan Mardin’deki tüm davaya gönül vermişleri yürekten kutluyorum.
Mardin’de sıcak dakikalar…
{{member_name}}
{{formatted_date}}
{{{comment_content}}}
YanıtlaYükleniyor ...
Yükleme hatalı.