“Marifet bu, gerisi yalnız çelik çomakmış!”
Kur’an’ın sahibi ilk indirdiği ayetlerde sadece okumaktan ve okumanın öneminden bahsetmiyor, aynı zamanda okumaların ve eğitimin Allah’ın adıyla olması gerektiğine dikkat çekiyor ve şöyle buyuruyor:
“Yaratan Rabbinin adıyla oku! Ki O Rabbin, insanı bir aşılanmış yumurtadan yarattı. Oku! Rabbin, en büyük kerem sahibidir. O Rab ki kalemle (yazmayı) öğretti. İnsana bilmedikleri şeyi öğretti.” (1)
Rahman suresinde de Yüce Rabbimiz meâlen buyuruyor ki: “Rahman, Kur’an’ı öğretti; insanı yarattı, konuşmayı öğretti.” (2)
Bu ayetlerden anlaşılıyor ki Allah, her şeyden önce kendisinin bilinmesini ve kendi adıyla işlerin, eğitim ve öğretimin yapılmasını istemektedir. Ve yine bu ayetlerden anlaşılmaktadır ki, ilmin, fennin, teknik ve medeniyetin, her şeyin sahibi Allah! Kendi adını anmadan yani kendisinden izin almadan her hangi bir şeyin kullanılmasına rızası yok.
Allah, haklıdır, çünkü mal sahibi odur. Her şeyi yaratan, yürüten ve yöneten Odur.
İnsan yoktu, onu var etti. Ona yazma ve konuşma kabiliyetini lutfetti. Bilmediklerini öğretti. İşte bunun için çok rahat diyebiliriz ki ilk muallim, ilk mucid, ilk kâşif Allah’tır. Allah evveli olmayan evvel, sonu olmayan sondur. “O ilktir, sondur, zahirdir, bâtındır. O herşeyi hakkıyla bilendir.” (3)
Elektriği ve motorlu taşıtları bulanlara ve benzeri buluşları gerçekleştirenlere mucid denilmez. Mucid, yoktan var eden demektir. Bilim adamları var olan malzemeyi buldular; bulduklarını da Allah’ın verdiği akılla buldular. Var olan malzemeden yeni şeyler ürettiler, izah ettiler, ortaya çıkardılar. Bunlara ancak dense dense mûzîh=izah eden, mübeyyin=açıklayan ve müfessir=yorumlayan denilir.
Günümüz medeniyet harikalarını ortaya koyanların hepsi bir sebeptir. İneğe süt, arıya bal, toprağa gül, ağaca meyve, tavuğa yumurta yaptıran Allah, Edison’a da ampülü keşfettirmiştir.
Nevton yer çekim kanununu buldu, diyoruz. Böyle bir kanun olmasaydı neyi bulacaktı? Elektrik yaratılmamış olsaydı, Edison neyi bulacaktı? Bunları bulacak akıl verilmemiş, yaratılmamış olsaydı ve Allah ilham etmeseydi ne ile nasıl bulacaklardı? Allah, ineği süt, arıyı bal yapabilir kabiliyette yaratmasaydı inekten süt, arıdan bal akar mıydı?
Her şeyin mucidi ve muallimi= yaratıcısı ve öğreticisi Allah’tır. Dünya bir mektep, biz de o mektebin öğrencileriyiz. Bu mektebin ahir zamanda tek ve son yönetmeliği de KUR’AN’dır! Yeryüzünde Kur’an’nın öğreticisi ve uygulayıcısı da Allah’ın son elçisi ve son temsilcisi Hz. Muhammed (s.a.v) efendimizdir.
Her mekteb öğrencilerini imtihana tabi tuttuğu gibi Yüce Allah da bütün insanlığı dünya mektebinde imtihana tabi tutmuştur. Kabre kadar yazılı imtihan olmaktayız. Hayat biçimimiz, ömrümüzün günlük sayfalarına not olarak düşmektedir. Kabirden sonra sözlü imtihan başlayacaktır. Sorular ve soruların cevapları Kur’an’da: Emirler ve yasaklar. İmtihan komisyonunun üyeleri, jürileri, gözetmen ve kameramanları da melekler. Konuşmalarımızı tutum ve davranışlarımızı kaydetmekte ve kameralara almaktadırlar.
Bu vaziyet bize diyor ki: Ömür defterinin gece ve gündüz sayfalarına öyle şeyler yaz ki kâğıtların okunduğu gün sıfır almayasın, mahcup olmayasın. Öyle şeyler yap ki yaptığın şeyler seni utandırmasın.
Balık çok iyi yüzer, kuş çok iyi uçar, bülbül çok güzel öter. Ama bunların çok iyi yüzmesi, çok iyi uçması ve çok iyi ötmesi bunları hayvan olmaktan kurtarmaz. Kimya denizinde yüzen kimya mühendisi, hava okyanusunda yüzen pilot, milyonlarca hayranı olan ses sanatkârı da bu kabiliyetleri kendilerine veren Yüce Sanatkâr’ı yani Allah’ı tanımazlar, Allah’ın verdiği marifet ve hünerleri Allah’ın razı olduğu doğrultuda kullanmazlar, Allah’ın kendilerinden istediklerini yerine getirmezlerse, ellerindeki bu marifet ve hünerler onları kurtarmayacaktır. Ama eğer bunlar, ellerindeki bu marifet ve hünerin hakiki sahibinin Allah olduğunu bilirler ve onları Allah’ın razı olduğu yerde kullanırlar, beş vakit namazlarını kılarlarsa sınavı kazanmanın yanında büyük büyük mükâfatlara, cennete ve cennetin sahibine kavuşacaklardır. Sözün özü:
Meşhur ve merhum şairin şu mısralarıdır: “Anladım işi, sanat Allah’ı aramakmış/ Marifet bu, gerisi yalnız çelik-çomakmış!”
DİPNOTLAR:
1-Alak, 96 / 1-5
2-Rahman, 1-4
3-Hadid, 57/3