Marmara Üniversitesi'nde Bediüzzaman ve Risale-i Nur konuşuldu

Ayla Aydemir'in haberi:

Türkiye Yazarlar Birliği Gençlik Platformu ve Marmara Üniversitesi Genç Vizyon Kulübünün ortaklaşa düzenlediği ‘Bediüzzaman Said Nursi ve Risale-i Nur’ paneline ilgi oldukça büyüktü. Marmara Üniversitesi Haydar Paşa Kampüsü Reşat Kaynar Salonunda düzenlenen programa katılan isimler arasında Mehmet Fırıncı Ağabey, Prof. Dr. Suat Yıldırım,  İlim ve kültür Vakfı Başkanı Faris Kaya, Malatya Millet Vekili Öznur Çalık vardı. 

Programda selamlama konuşması yapan Öznur Çalık böyle bir panelin Marmara Üniversitesinde yapılıyor olmasının kendisini duygulandırdığını belirtti.  Çalık, bu tür programların devamının gelmesi gerektiğini belirtti.

Açılış konuşmasını TYB Gençlik Platformu Başkanı Gökhan Korkmaz yaptı. Korkmaz, Bediüzzaman Said Nursi’nin Kur'an ve Sünnet-i Seniyesi doğrultusunda yaşadığını belirterek, yeni yetişen nesillerin de bu çizgide yaşaması gerektiğinden bahsetti. Gökhan Korkmaz konuşmasına şöyle devam etti " Nazenin ömrünü iman ve Kur'an hakikatlerine adamış, bu uğurda her türlü eza ve cefaya göğüs germiş, insanlığın hidayeti için cehd-ü gayret etmiş büyük bir dava adamı olan Bediüzzaman’ı ve onun hayatının neticesi olan Risale-i Nur’u idrak etmeye çalışacağız. Allah ondan ve onun yolunda yürüyen dava aşığı gönül insanlarında daima razı olsun."

Programda ilk konuşmacı Suat Yıldırım oldu. Yıldırım, sekiz ayrı noktada Risale-i Nur’u anlattı. Ve Bediüzzamanın "Eğer korkunuz mesleğimden ve Kur’ân’a ait dellâllığımdan ve kuvve-i mâneviye-i imaniyeden ise, elli bin nefer değil, yanlışsınız, meslek itibarıyla elli milyon kuvvetindeyim, haberiniz olsun! Çünkü, Kur’ân-ı Hakîmin kuvvetiyle, sizin dinsizleriniz dahil olduğu halde bütün Avrupa’ya meydan okuyorum. Bütün neşrettiğim envâr-ı imaniye ile, onların fünun-u müsbete ve tabiat dedikleri muhkem kalelerini zir ü zeber etmişim. Onların en büyük dinsiz filozoflarını hayvandan aşağı düşürmüşüm. Dinsizleriniz dahi içinde bulunan bütün Avrupa toplansa, Allah’ın tevfikiyle, beni o mesleğimin bir meselesinden geri çeviremezler, inşaallah mağlûp edemezler. Madem böyledir; ben sizin dünyanıza karışmıyorum, siz de benim âhiretime karışmayınız. Karışsanız da beyhudedir! Takdir-i Hüdâ kuvve-i bâzû ile dönmez,  Bir şem’a ki Mevlâ yaka, üflemekle sönmez" dediğini ifade ederek onun iman ve Kur-an hizmetinde nasıl bir tavır sergilediğini anlattı.

Konuşmacılardan Prof. Dr. Faris Kaya ‘Risale-i Nur’un bugün dünyanın her tarafında okunduğunu belirterek "bu hizmet tarzı dünyanın her yerinde takdir ile karşılanmaktadır. Dünyanın dört bir yanında Bediüzzaman ve Risale-i Nur sempozyumları düzenlenmektedir.  Dünya Said Nursi’nin eser ve düşüncelerini anlamaya çalışıyor. Ülkemiz insanının Bediüzaman’ı ve Risale-i Nur’ları anlaması ve idrak etmesi gerekmektedir" dedi. 

Programa katılan Mehmet Fırıncı Ağabey ise Bedüzzaman ile yaşadığı hatıralardan bahsetti. Fırıncı ağabey, "Bediüzzaman kendi şahsiyetini hiçbir zaman öne çıkarmamıştır. Asıl önemli olanın Risale-i Nur olduğunun üzerinde durmuştur. O zamanlar işkencelere maruz kaldık fakat bunların hiç biri ne Üstadımızı ne de bizleri yolumuzdan döndürememiştir" dedi.

Panelin sonunda binaltıyüz adet Risale-i Nur dağıtıldı. Panel katılımcılarını gelen soruları cevaplaması ve toplu fotoğraf çekilmesiyle sona erdi.