Hayvanlar dostumuz alışmalıyız
Onlar için çokça çalışmalıyız
Her zaman her dakka buluşmalıyız
Hamam böcekleri, hayvan değil mi?
Adam var gönlünce sofra seremez
Eşine dostuna bir çay veremez
Tüy kuyruk gördü mü geri duramaz
Pençe, sivri dişten yaman değil mi?
Kafeste muhabbet edermiş mister
Ötsün mü, sussun mu, hangisi beter?
Kedi yaş mama der, it, ithal ister
Ahırda fiks menü saman değil mi?
Sadıkmış seversen bırakmaz seni
Hisseder dururmuş olup-biteni
Sürünün yok artık bir bekleyeni
İt, kurt konusunda uzman değil mi?
Kulakları uzun ağzı çok büyük
Yarım azat oldu kalmadı bir yük
Derdini sorarsan koca bir höyük
Eşek anırması isyan değil mi?
Bencilce düşünen bakar zahire
Evveli bilmeyen kalmaz ahire
Her konuda uyma ekser kahire
Yılanın zehiri derman değil mi?
Kiminin özünde var hamaratlık
Kimisi, dert keder, kimi muratlık
Kimi güleryüzlü, kimi suratlık
Arıyı bağlayan kovan değil mi?
Ekmeği sıcacık, ayranı yayık
İnsan ki ikramın hâsına layık
Kıyılar tenhâdır, neden yok kayık
Sahil ehli balık tutan değil mi?
İnsanın insana tahammülü yok
Muhabbetle uzatacak gülü yok
Dört artı bir, ferah can gönülü yok
Sırtlan, çakal, ayı, düşman değil mi?
Aslında her nesne Hakk'ın mahluku
Elbette insanla var bir hukuku
Haddini aşmak hiç olmazsa vuku
Fil, deve, at, hep bîgüman değil mi?
Arifî, acıyı sev, tatlı kadar
İnsan, hem sevinci, hem hüznü tadar
İki cihanda olalım berhüdar
Dünyaya bulaşan pişman değil mi?