Maşaallah Barekallah Sungur Ağabeye

Abdurrahman İRAZ

Bir hayli zaman oldu yazmayalı. Bilerek ara verdim. Bazı gelişmeler üzerine kalemimi soğuttum diyelim. Zira çok sevip değer verdiğim bir arkadaşımı, kardeşimi rencide etmek ihtimali vardı. Birilerini kollama ve koruma adına yazdığı bir mektupta, benim söylemediğim bir sözü ben söylemişim gibi yazıp amme efkarını teşviş etmek nur talebesinin yapmayacağı birşeydir. Zaten o da yanlış anladığını ve benim onun gibi düşündüğümü “zan” ettiğinden hareketle onu yazdığını söyledi. Cevap verseydim polemik büyürdü. Bilgisayarın başına her geçtiğimde o hadiseyi hatırladığım için –şimdi olduğu gibi- yazı yazmaya ara verdim. Bu kısa açıklamadan sonra bilhassa yurt dışından ve anadoludan bana e-mail ve mesajlarla ulaşıp yazı yazmamı isteyen onlarca nur gönüllüsü kardeşime buradan kalbi muhabbet ve hürmetlerimi arz ederim.Uzun zamandır onlara bazı hizmetleri aktarmadığım için de kendilerinden özür dilerim.

Eveeet, nerede kalmıştık? Hatırladım… Üsküdar’da Bedi apartmanında  Mustafa Sungur ağabeyin yanında kalmıştık. Daha önce de söylediğim için herkes bilir Çarşamba günleri öğle namazından sonra Bedi dersanesinde Sungur ağabeyin huzurunda İstanbul’daki bütün vakıfların katıldığı ‘vakıflar dersi’ yapılır. Liyakatımdan değil ama Sungur ağabeyin şefkatinden fakiri de aralarına kabul ediyorlar. Nerdeyse bir aydır Sungur ağabeyi göremiyordum. Bir ara ciddi rahatsızlandı, ne derslere inebildi, ne de yanına kimseyi kabul etti. O sebebten bir müddet Sungur ağabeyi göremedim.

Sonra Sungur ağabeyin İstanbul İlim Kültür Vakfı’nın organizasyonunu yaptığı “Barla Platformu” sergisine katılmak üzere Isparta’ya gittiğini duydum, ertesi gün Barla’da vakıf Mesut kardeşle konuşunca Sungur ağabeyin Barla’da olduğunu, restorasyonu yapılan hizmet binalarının inşaat çalışmalarını yerinde incelediğini ve bu çalışmalara kuvvet verenlere dua ettiğini öğrendim. Bin maşaallah ve binler barekallah.

Çarşamba günü Sungur ağabeyi beklerken nerdeyse 40 senedir tanıdığım hayatını bu hizmete vakfeden Nureddin Yaşar ağabeyle sohbet esnasında kendisi bana “öyle zaman oluyorki şurdan şuraya gitmek bize zor gelebiliyor ama maşaallah, barekallah Sungur ağabey hizmet denince gençleşiyor” dedi. Evet gerçekten de öyle. Sungur ağabey salona gelip oturunca kendisine de söyledim.
“Ağabey seyahat yaramış maşaallah sizi iyi gördüm çok şükür.
“Elhamdulillah iyiyim de ayaklarıma basamıyorum Abdurrahman kardeş…
“Ağabey bassanız da basamasanız da size tabi oluyorlar maşaallah.”

Evet gerçekten öyle. Ruh, hizmet denince yerinde duramıyor fakat ceset o ruha murafakat edemiyor. Her şeye ve her hastalığa rağmen Sungur ağabey dimdik hizmetin içinde ve başında.

Gazeteci-yazar Mehmet Ali Bulut beyefendi ile birlikte gittik Bedi dersanesine. ilk defa Sungur ağabeyin huzurunda Risale okuyordu, herkes gibi o da çok kısa bir paragraf okudu fakat daha sonra bana “hayatımda en fazla lezzet aldığım dersti” dedi.

Dersten sonra Sungur ağabey bana “ne haberler var Abdurrahman kardeş?” diye sorunca ben de ona 15 gün once Kızılcahamam’da Risale Akademi’nin tertiplediği “Münazarat Ekseninde Milliyet Fikri ve Demokrasi” konferansının detaylarını anlattım. Sevindi hem çok sevindi. Yerinden doğruldu ayaklarını yerebastı ve öylece dinledi. Sorular sordu.

Evet, gerçekten Sungur ağabeyin en önemli ve başlıca ilacı hayırlı hizmet haberleridir. Bunu gördük yaşadık. Sonra bana Risale Haber’deki Polonya mahkumlarının Risale-i  Nurlara olan alakasını anlatan mektubu okuttu. Ben mektubu okuyup bitirdikten sonra “ağabey, eskiden bir mektub anadoluya 5-6 ay sonra ulaşırdı fakat yine de yeni ve taze diye okur sevinirdik. Şimdi Elhamdulillah aynı gün aynı saatte bütün dünya okuyor” deyince, “Evet, çok şükür Risale Haber sayesinde, iyiki Risale Haber var” dedi ve ekledi “tabi elektoronik haberleşme çağı...” Ben her gün dua ediyorum. Bu satırları okuyanlardan da rica ediyorum. Lütfen 5 vakitte de Üstadımızın yaşayan bütün talebelerine dua edelim.

Ya Rabbi Sungur ağabeyimize, Abdullah Yeğin ağabeyimize, Ahmet Aytemur ağabeyimize, Salih Özcan, Hüsnü Bayram, Said özdemir, Abdukadir Badıllı ve Mehmet Fırıncı ağabeylerimize sıhhatli ve hayırlı hizmetlerde geçecek uzun ömür ver. Onları bize Risale-i Nur hizmetinde rehber yap. Ya Rabbi onlara sıhhat ver, Ya Rabbi onlara sıhhat ver, Ya Rabbi onlara sıhhat ver. Bize de onların arkadaşı ve kardeşi olma liyakatını nasib et. Amin.

Yorum Yap
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
Yorumlar (11)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.