Risale Haber-Haber Merkezi
MAZLUMDER Genel Başkanı Ahmet Faruk Ünsal, Rusya Kaliningrad mahkemelerinin Risale-i Nur Külliyatı’dan bazı kitapları yasaklama kararı alması üzerine Rusya Federasyonu Türkiye Büyükelçisi'ne mektup göndererek tepki gösterdi.
Türkiye Cumhuriyeti Devletinin 1950’li yıllarda yasakladığı, yaktığı, çoğaltılmasını engellediği bu kitapların bugün Rusya’nın yasaklıyor olmasının Rusya’nın hak ve özgürlüklerde geldiği noktayı gösteren ibretlik bir durum olduğuna dikkat çeken Ünsal, bu tür baskıcı uygulamalardan vazgeçilmesi çağrısında bulundu.
Büyükelçi Vladimir Ivanovskiy' hitaben kaleme alınan mektupta şu ifadeler yer aldı.
"Dünyanın önlenemez bir hızla globalleştiği, bilgi paylaşımının ve düşünceye erişimin engellenemediği, engelleme düşüncesinin bile ilkellik olarak kabul gördüğü bir dünyada, Rusya Kaliningrad mahkemelerinin Said-i Nursi’nin Risale-i Nur Külliyatı’nın bazı kitaplarını yasaklaması kararı; ifade hürriyetini engellemesi ve bilgi erişimini kısıtlamasının yanında modern görünümlü devlet aygıtının nasıl otoriter ve sansürcü olabileceğini göstermesi açısından dikkate değerdir.
İçeriğinde “şiddete teşvik, hakaret ve tehdit” olmayan kitapların yasaklanması, özgürlük ateşinin her yanı sardığına şahitlik ettiğimiz yeni Dünya parametrelerinin görmezden gelinmesi demek olmanın yanı sıra evrensel kabullere de aykırıdır ve çağdışıdır.
Türkiye Cumhuriyeti Devletinin 1950’li yıllarda yasakladığı, yaktığı, çoğaltılmasını engellediği bu kitapları bugün Rusya’nın yasaklıyor olması, Rusya’nın; medeniyet algısı, özgürlüklerin çoğaltılması, ifade hürriyetinin yaygınlaştırılması gibi hak ve özgürlüklerde geldiği noktayı gösteren ibretlik bir durumdur.
Bütün dünyanın “Arap Baharı” isyanları ile yeniden şekillendiği bir zaman dilimi, eski baskıcı rejim yöntemleri ile ifade hürriyetini kısıtlayarak, otoriter devlet yapısını ayakta tutmaya çalışan rejimlerin özgürlük talepleri karşısında ne duruma düştüğünü gösteren örneklerle doludur.
Rusya’yı yeni Dünya gerçekleriyle örtüşmeyen, hürriyetleri keyfi olarak kısıtlayan/engelleyen bu tür baskıcı uygulamalardan vazgeçmeye çağırıyor, düşünceyi ifade özgürlüğünün önündeki yasal ve pratiğe dönük tüm engellerin kaldırılmasını talep ediyoruz.