Hz. İbrahim (a.s), Nemrut’a alemlerin Rabbinin Allah olduğunu ondan başka ilah olmadığı tebliğini yapmış. Nemrut bu tebliğe karşı çıkmış. Nemrut, güçlü bir kral olduğunu herkes görsün anlasın diye kendisine en büyük hakikati söyleyerek meydan okuyan Hz. İbrahim’in ateşte yakılması emrini vermiş.
Meydanda odunlardan büyük bir yığın yapıp odunları tutuşturmuşlar. O kadar büyük bir alevmiş ki bulutlara kadar yükselmiş. Bütün hayvanlar ateşten korkmuş kaçmış.
Nemrut’un askerleri, İbrahim peygamberi mancınıkla ateşin tam orta yerine atacaklarmış.
Bu sırada, göklere kadar varan ateşe doğru bir karınca ağzında küçücük bir damla su ile telaşla gidiyormuş. Başka bir karınca onun bu telaşını görüp sormuş:
- Acele ile nereye gidiyorsun?
Telaşla yetişmeye çalışan karınca, ağzındaki bir damla suyu ellerinin arasına alıp cevap vermiş:
- Haberin yok mu? Nemrut, Hz. İbrahim peygamberi ateşe atacakmış. Meydana ateşin olduğu yere su götürüyorum.
Diğer karınca kahkahalarla gülerek demiş ki:
- Senin yanan büyük ateşten haberin yok mu? Ateşe hiç bakmadın mı? Ne kadar büyük, senin bir damla suyun ateşe ne yapabilir ki?
Bir damla su taşıyan karınca:
- Olsun, hiç olmazsa hangi taraftan olduğum anlaşılır. Demiş.
Boykot
7 Ekim 2023 ten beri Gazze’de yaşanan vahşeti, soykırımını izliyoruz. Dünya katliamı izliyor.
Dünya tarihinde en büyük vahşet, en büyük şer, en büyük kötülük, en büyük zulüm, en büyük çirkinlikler yaşanıyor, Gazze’de…
Gördüklerimiz hangi hukuka, hangi insan haklarına, hangi ahlaka, hangi vicdana sığar bileniniz var mı? Uluslararası İnsan hakları hukukuna göre Gazze’yi nasıl açıklayacaksınız. Hukukta soykırımı yapmak, bebekleri öldürmek var mı? Hukuk fakültelerinde hukuk niçin okutuluyor? Lütfen hukuk kitap sayfalarında kalmasın. Hukuk uygulanmak için vardır. Gazze’de insanlık suçu işleniyor. Katiller katliam yapıyor. Katil cezasız mı kalacak?
Katil cezasız kalmayacak. Bu dünyada veya ahirette ceza verilecek. Mahkeme-i Kübra var. Kainat sahipsiz değil. Kainatın sahibi, Rabbimiz “Biz zalimleri mutlaka yok edeceğiz.” Diyor. Bunda şüphe yok. Siyonist katiller zulümle, vahşetle, bebekleri katletmekle abad olacaklarını zannediyorlar. Öyle bir dünya yok. Zulüm ile abad olanın akıbeti berbat olur.
Zulme karşı çıkan, insaf ve vicdan sahibi Yahudilerin, verdiğimiz tepkilerin muhatabı olmadığını her platformda dile getirmeliyiz. Verdiğimiz tepkilerin, eylemlerin muhatabı İslam’a karşı, mukaddesata karşı en büyük tahribatı ve kötülüğü yapan, zulüm ve ifsatla azgınlığın en vahşi örneklerini ortaya koyan sapkın Siyonistlerdir.
Maskesini çıkararak gerçek yüzünü gösteren Siyonist katillere, hayat süren leşlere ve destekçilerine karşı, biz ne yapıyoruz? Bu dünya imtihan dünyasıdır. Olaylar karşısında vereceğimiz cevap, yapacağımız eylemler imtihanı kazanmamıza ve kaybetmemize sebep olacaktır.
Bir işi, bir davranışı yapmama kararı alma, bir kimse, bir topluluk veya bir ülkeyle amaca ulaşmak için her türlü ilişkiyi kesme eylemine boykot deniliyor.
Katil İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarına karşı, Siyonizm’in küresel ekonomik düzenine İsrail menşeli malları boykot ederek çomak sokabiliriz. Katil Siyonistleri boykot durdurur.
İsrail'in küresel ekonomisine Türkiye'den çomak sokmanın vakti geldi ve geçiyor. Öncelikli olarak ilk, orta, lise ve üniversite öğrencileri bu konuda öncü olabilirler. Öğrenci portföyünün geniş bir tüketim ağları var ve fast-food türü bir alışkanlıkları olduğu da bir gerçektir.
Bu sebepten McDonald's, Burger King, Coca-Cola gibi İsrail ürünlerinin tüketilmemesine dair önemli bir engel ağı oluşturulabilir. Sadece bu ürünleri değil boykot listesinde yer alan bütün ürünleri bilmek gerekiyor. Boykot listesi birçok yerde var ve ayrıca buna dair Web siteleri de var. İsrail ürünlerinin alınmaması Siyonizm’in küresel ekonomik düzeni için ciddi bir kayıptır. Buna sebep olabilecek en güçlü toplumsal yapı da ülkemizdeki öğrenci portföyüdür.
İlk, orta ve lisede okuyan öğrencilere bilhassa Rehberlik derslerinde İsrail menşeli mallara boykotun Gazze’deki katliamın durdurulması için önemli olduğu, gerekçeleriyle öğretmenler tarafından anlatılmalıdır. Okul kantinlerinde İsrail malları satılmamalıdır.
Türkiye’de 208 Üniversitede okuyan öğrenci sayısı sekiz buçuk milyon civarındadır. Üniversitelerde görev yapan akademisyenler öğrencilere boykotu akademik disiplin içinde anlatmalıdırlar. İsrail mallarının neden boykot etmeleri gerektiği anlatılmalıdır. Akademisyenliğin sadece bilimsel bir uğraş değil, hayatın içinde yer alan bir meslek olduğu hatırlanmalıdır.
Bebek katili İsrail aleyhine karşı dünya ayakta! Protestolar her geçen gün artarak ve genişleyerek devam ediyor. İsrail’in vahşetine tepki gösteren dünya halklarının İsrail menşeli mallara boykot uyguladığını düşünün, bu olabilir. O zaman olay küresel ölçeğe yayılabilir. Bu durum Siyonizm’in küresel ekonomik düzenine çomak sokulduğunun resmidir.
Dünya halklarının tepkisinden çekinen Katil İsrail’in, İsrail Başbakanlığı Ulusal Güvenlik Merkezi ve İsrail Dışişleri Bakanlığından vatandaşlarına seyahat uyarısı yapıldı. “Gösteri ve protestolardan uzak durulması, tetikte olunması ve etrafta olup bitenlere dikkat edilmesi" tavsiye edilen açıklamada, İsraillilerden, "İsrail ve Yahudi sembollerini açıkça göstermekten kaçınmaları" istendi. Evet artık Siyonist Yahudiler, dünyada kendilerini “Garkad Ağacı” na gizleyerek yaşayacaklar. “… Yahudi taşın, ağacın arkasına saklanacak, bunun üzerine o taş, o ağaç Yahudi’yi kovalayan kimseye, ‘Ey Müslüman! Arkamda bir Yahudi var…” Hadis-i şerifinin ilk belirtileri mi yaşanmaya başlanıyor…
Türkiye’de boykot
İsrail'in Gazze'deki sivillere yönelik katliamı devam ederken Türkiye'nin dört bir yanından "İsrail mallarına boykot" çağrıları sürüyor. Son olarak pek çok belediye İsrail mallarını boykot etme kararı aldı. İşte o belediyeler...
Yozgat, Çorum, Şanlıurfa, Erzurum, Sakarya, Ağrı, Trabzon, Sivas, Balıkesir, Konya, Adıyaman, Niğde, Aksaray, Kayseri, Bingöl, Afyon, Tokat Düzce, Kocaeli, Samsun, Nevşehir, Gaziantep, Giresun, Bursa, Ordu, Elazığ, Malatya-Yeşilyurt, Karatay, Orhangazi, Kağıthane, Gaziosmanpaşa, Fatih, Beykoz, Başakşehir, Üsküdar, Beyoğlu, Pendik Eyüpsultan, Esenler, Seydişehir, Battalgazi, Sancaktepe, Tuzla belediyelerinin boykota katıldıklarını sosyal medyadan okuyoruz. Sayılarının artması temennimizdir.
Belediyelerin sayılarının artmasını temenni ederken, kamu kurum ve kuruluşlarının, özel sektörün de "İsrail mallarına boykot" çağrılarına uymaları millet olarak isteğimizdir.
Toplumun her kesimi sosyal medyayı kullanmaktadır. Bilhassa öğrenciler sosyal medyayı daha yoğun kullanmaktadırlar. Sosyal medyada toplumun her kesimi ve bilhassa ilk, orta, lise ve üniversite öğrencileri tarafından başlatılacak boykot, kar topu gibi büyüyerek İsrail'in Küresel ekonomisini kaçınılmaz sona götürebilir.
Ülkemizde İsrail mallarına boykot başladı. Bu toplumun bütün kesimlerine yayılarak devam etmelidir. Dini imanı para olan siyonistler ürünleri boykot edilince hemen her kalemde yüzde elliyi aşan indirime gitti. İsrail malları boykottan sonra marketlerde mallar yarı yarıya ucuzladı yine de alan yok! Demek ki yüzde yüz kar ediyorlarmış. Maalesef bizi kaldırıyorlarmış. İndirimle milletimizi kandırmaya çalışanlar, ürünlerini satamayınca şok yaşamaya başladılar.
Türkiye 85 milyonu aşan nüfusuyla önemli bir pazardır. Artık yerli ve milli üretim her sektörde kendini gösteriyor. Bütün ihtiyaçlarımızı yerli markalarla giderebiliriz. Yabancı markalara ve bilhassa katil İsrail’i destekleyen markalara mecbur ve muhtaç değiliz. Siyonizm’i destekleyen firmaların ürünlerinin kararlı ve devamlı bir şekilde boykot edilmesi, zalimlerle, katillerle her yönüyle mücadele edilmesi açısından büyük öneme sahip olduğu şuuru içinde yaşamalıyız.
Türkiye başta olmak üzere, İslam ülkelerinin yöneticileri de elinde bulundurdukları pazarı, petrolü, doğal gazı ve diğer doğal kaynakları İsrail, Amerika ve Avrupa’ya karşı boykot olarak kullanıp bu zulmü, vahşeti durdurabilecekleri kararlılığı ve cesareti göstermelidirler. Vahşeti kınıyoruz, ateşkes sağlanmalıdır temennileri artık boykot uygulamalarıyla eyleme dönüşmelidir. Yarın geç olabilir.
Toplumumuzun her kesimi, belediyeler, kamu kurum ve kuruluşları, özel sektör, öğrencilerimiz başta Gazze olmak üzere dünyadaki bütün zulümlerin son bulması için sorumluluklarımızı yerine getirelim. Gazze’de katliamın sona ermesi, ateşkesin sağlanması için boykot silahını iyi kullanarak, Hz. İbrahim’in ateşini söndürmeye giden karınca misali hakkın, imanın yanında, batılın, kibrin, vahşetin karşısında yer almaya devam edelim. Hangi tarafta olduğumuz anlaşılsın.
Küfür ve inkar devam edebilir ama zulüm sonsuza kadar devam etmez.
Zalimlerin zulmü mutlaka bitecek, mazlumların yüzü gülecek, zafer inanların olacaktır, İnşallah. Vesselam…