Hürriyet yazarı Abdülkadir Selvi, milli şairimizin ölüm döşeğinde bile takip edildiğine dair bir belge yayınladı.
Yazısında Türkçe Kur'an tartışmalarına değinen Selvi, “Tarih tekerrürden ibarettir derler, ibret alınsaydı hiç tekerrür eder miydi” demişti Akif. Ancak bugün tam da onun dediği gibi bir tartışmanın içindeyiz. O da İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği Şeb-i Ârus törenlerinde Türkçe Kuran okunması hadisesi. Arapça profesörü olan ve Erdoğan’ın da tercümanlığını yapan eski Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler’in Türkçe Kuran tanımına esaslı bir itirazı var. “Kuran’ı Kerim’in Türkçe, İngilizce, Fransızca tercümesi olur. Ama o Kuran olmaz. Tercümesi olur. Kuran, Allah tarafından Peygamberimize Arapça olarak indirilmiştir” diyor. Emrullah İşler haklı" dedi.
Türkçe Kur'an Akif için kabul edilebilir bir husus değildi
Akif'in yazdığı Kur'an mealinin "Türkçe Kur'an" endişesiyle yok edilmesini istediğini hatırlatan Selvi, "Milli şairimiz Akif, Mısır’da hazırladığı Türkçe mealin, ölümünden sonra yok edilmesini istemişti. Akif’in vasiyetini yerine getirenlerden biri olan CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, Akif’in vasiyetinin gerekçesini “O dönem Türkiye’de Kuran’ın Türkçe okunacağı meselesi tartışmaya başlanmıştı. Ezan Türkçe okunuyordu. Bu durum Akif ve kendisi gibi düşünenler için kabul edilebilir bir husus değildi. Kendi yaptığı tercümenin bu yolda kullanılabileceği endişesiyle istemedi” diye izah etmişti" şeklinde yazdı.
Akif’e ölüm döşeğinde neyi reva görmüşüz?
Selvi, yazısında bir istihbarat belgesi de paylaştı. Vefatından 6 ay önce hazırlanan izleme belgesinde Akif için "bu şahıs" ifadesi kullanılması o dönemin diline dair önemli bir ipucu veriyor.
Selvi, belgeyi şu bilgilerle paylaştı:
Milli şairimiz Akif, Mısır’da sağlık durumunun iyice bozulması üzerine Türkiye’ye gelmişti.
Bugün ölüm döşeğindeki Akif’le ilgili bir istihbarat belgesini paylaşacağım.
Milli mücadeleye destek veren, “Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın” diyen Akif’e ölüm döşeğinde neyi reva görmüşüz?