Bugün gazetesi yazarı Mehmet Paksu, içinde bulunduğumuz Zilhicce ayının önemini ve mahiyetini Risale Haber okuyucuları için kaleme aldı.
Zilhicce’nin bereketli anları: Hac ve kurban günleri
Zilhicce ayı Ramazan’dan sonra ibadet yoğunluğu açısından ikinci sırayı alır. Ramazan ayında İslamın beş şartından oruç varken bu ayda da hac vardır. Kur’an hac mevsimini ‘Hac belli aylardır’ ifadesiyle belirtir.
Bu aylar peşpeşe Şevval, Zilkade ve Zilhicce aylarıdır. Fakat hac ibadetinin yapıldığı günler Zilhicce’nin 8, 9. 10. 11.12 ve 13. günleridir.
8’i tevriye günüdür, o gün Mina’da gecelenir. 9’ü Arafe günüdür, bütün hacı adayları Arafat’ta vakfe yaparlar ve o gün hacı olurlar. 10. Kurban bayramının birinci günüdür, hem şeytan taşlanır, hem haccın kurbanı kesilir, hem de haccın Arafat vakfesinden sonra ikinci bir rüknü olan ziyaret tavafı yapılır. 11. ve 12. günlerinde de küçük, orta ve büyük şeytanlar taşlanarak hac ibadeti tamamlanır.
Dolayısıyla hali vakti yerinde olan her Müslümana ömürde bir defa farz olan hac Zilhicce’nin ilk yarısında icra edilir, Hactan hac ibadetini yapan hacılar istifade ettiği gibi, onların duasıyla da bütün Müslümanlar hisselerini alırlar.
Her sene dünyanın dört bir tarafından 2 milyonun üzerinde hacı adayı gelir, ama her hacının yakınlarını, tanıdıklarını, dostlarını ve hacca gönül verenleri hesaba katacak olursak 200-300 bin insan doğrudan ve dolaylı olarak hacla ilgilenmiş oluyor.
Kur’an Fecr Suresinin 2. âyetinde Cenab-ı Hak on geceye yemin ederken, bugünlerde tecelli edecek olan feyizlere, ihsanlara ve ikramlara dikkat çekiyor.
Zilhicce’nin 10. gününde ise bütün Müslümanların ortak olarak yaşadığı kurban ibadeti gibi muhteşem bir organizasyon vardır. Mü’minler Rablerine yaklaşmanın bir vesilesi olan kurbanla hem bir kulluk görevini yerine getirirler, hem de İslamın bir şeairini ihya ederek islamın sesinin dünyaya duyurulmasına hizmet ederler.
Her iki ibadet olan hac ve kurban bu açıdan Müslümanların ortak kulluk bilincini öne çıkarır ki, Allah’ın Rububiyetinin imanlı gönüllerde yer eden bir ihtişamı canlandırır.
Bu manayı her mü’minin yaşamasını teşvik eden Sevgili Peygamberimiz bu on gecenin faziletini şu hadisleriyle dile getirir:
“Allah katında Zilhiccenin ilk on gününde yapılan amellerden daha kıymetlisi yoktur. Bugünlerde tesbihi, tahmidi, tehlili ve tekbiri çok söyleyin!”
Tesbih, sübhanellah; tahmid, elhamdülillah; tehlil, lâilâheillâllah; tekbir ise Allahu ekber demektir. Bugünlerin ziynetinin ve süsünün de bu zikir kelimeleri olduğunu anlıyoruz.
Bu hadisi açıklayan şöyle bir hadiste de Efendimiz, “Günlerden hiçbiri yoktur ki onlarda yapılan bir iş Zilhicce’nin ilk on gününde yapılan işten daha faziletli ve yüce, Allah’a daha sevimli olsun…” (Tirmizi, Savm: 52; Darimî, Savm: 52)
İbni Abbas ise Peygamberimizden şu güzelliği dile getirir:
—Allah katında içinde bulunduğumuz şu günler (Zilhicce'nin ilk on günün)deki salih amelden daha sevimli (salih amelin bulunacağı) başka günler yoktur.
Sahabeler, sordular:
—Yâ Resulallah, Allah yolunda cihad da mı?
Resulullah (s.a.v.) cevap verdi:
—Evet, Allah yolunda cihad da. Meğer ki bir adam canıyla ve malıyla cihada çıkıp da kendisine ait mal ve candan hiçbir şeyi geri getiremez olursa, o başka. (İbni Mâce, Sıyam: 39.)
Peygamberimizin bu ayın ilk dokuz gününde hiç ihmal etmediği bir ibadet de oruçtur. İşi, vakti ve sağlığı yerinde olanlar bu günleri oruçlu geçirirlerse “Zilhicce’nin ilk günlerinde tutulan oruç, bir yıl oruç tutmaya, bir gecesini ihya etmek de Kadir gecesini ihya etmeye bedeldir.” (Tirmizi, Savm, 52; İbn Mace, Sıyam, 39) hadisinin müjdesine mazhar olurlar inşallah...
Risale Haber