Risale Haber - Haber Merkezi
Dün İstanbul'da dualarla ebedi aleme uğurlanan Mehmet Şevket Eygi, Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri ve Nurcularla ilgili görüşlerini sık sık yazıyordu.
Bu yazılarla ilgili haberi Risale Haber'de gören bir okuyucusu Eygi'ye bir mail göndermiş, Eygi de bunu 28 Nisan 2015 tarihli köşesinde yayınlamıştı.
Eygi, şöyle yazmıştı:
Aşağıda metnini okuyacağınız mail’i, kadim okuyucularımdan bir zat bir yayınevine göndermiş, oradan bendenize ulaştırdılar. Eski hatıraları canlandırdığı için sütunuma derc ediyorum.
**
(Yayınevi sorumlusundan rica ediyorum: Muhterem Şevket Eygi Bey’e ulaştırılmak üzere bu mektubumu 3-4 kanaldan iletmiştim; kendisine ulaşmadığını düşündüğümden son olarak bir de sizin kanalınızdan gönderiyorum. Lütfen kendisine ulaştırmanızı rica ediyorum.)
Azîz ağabey, kadîm ağabey… Aşağıdaki ifadelerim Risale Haber sitesinde yayınlanmış bir yazınız üzerine, epeyce bir süre önce size hitaben yazdığım ve kendi “face” sayfamdan size ulaştıramadığım bir hasbihalimdir, inşaallah şimdi ulaşır.
Esselamü aleyküm muhterem Mehmed Şevket Eygi ağabey!..
Sizinle şahsen tanışmadım. Neredeyse yarım asır önce zatınızın mübarek davetleriyle “Toplu Sabah Namazları”nın genç ve ateşli bir aktivisti idim. Sizi o sabah namazlarından birinde sizi bir fecir vakti sanırım Adapazarı’nda abdest alırken görmüştüm.
İzmir Hisar Camii Toplu Sabah Namazına ise o gün akşama yakın geç haber aldığım Mengen’den karayolu ile uçarcasına yetişmiş ve tam namaz kılınırken cami girişindeki bombalamaya şahit olup barut kokuları altında cemaat-i kübra ile namaz eda edilirken, İmam Efendinin SAFF SÛRESİ’nden “Yürîdûne li yutfiû nûrallâhi bi efvâhihim....” âyetlerini tilâvet ederken adeta münkirlere “Bu Dîn-i mübîn-i İslâmın nurunu söndüremeyeceksiniz… ne ellerinizle ne de ağızlarınızla… asla!..” diye haykırdığına sizinle beraber bizzat şahit olmuştum. İlk evladım Muhammed Nurullah Keskin doğduğunda ise “Bugün Gazete”nizde başlığın sağ tarafında RİCA başlıklı gayet veciz bir ilânla mü’min kardeşlerimden dua istemiştim. Şimdi o oğlum 47, ben ise 71 yaşında emekli bir öğretmen olarak 52 yıl önce Risale-i Nur ile çıktığım Cihâd-ı Manevînin İstanbul-Anadolu yakasında el’an aktif bir hâdimi olarak hayatımı sürdürmekteyim. Risale-i Nur’dan haberler veren bir sitede (Risale Haber) Üstadımız Hazretlerinden ve hakikî Nur Talebelerinden övgüyle bahseden yazınızı görünce hislendim ve bu satırları karaladım. Allâh sıhhat ve afiyetlerle sizi ve bizi İslâmî Îmanî hizmetlerde uzun yıllar (muhlisen lillah) dâim, qâim ve istihdam eylesin. Âmîn. Bi hürmeti Seyyid-il Mürselîn. Teoman Keskin. /tkeskin44@gmail.com/
**
Yaşı müsait olmayan okuyuculara:
1968’de, sahibi bulunduğum BUGÜN gazetesi, birçok yerde olduğu gibi İzmir’de toplu sabah namazı tertiplemiş, bendeniz de katılmıştım. Kırk bin kadar cemaat vardı. Tam farz namazı kılınırken, camiye yakın bir çiçekçinin saksıları arasına saklanmış olan el yapımı bir bomba patlatılmış, lakin cemaatten bir kişi bile namazı bozmamıştı. Çok şükür herhangi bir can kaybı da olmamıştı. O patlama sırasında cemaat paniğe kapılmış olsaydı, Allah saklasın nice kimseler ayak altında kalabilirdi… Daha sonra polis bomba koyanları yakalamıştı… Bu hadisenin ayrıntıları o günün gazete koleksiyonlarından öğrenilebilir.