Risale Haber yazarı Mehmet Arslan, İsrail zulmüne karşı Mekke ve Medine'den semaya yükselen duaları yazdı...
İsrail büyük bir zulüm işliyor. Pervasızca ve acımasızca. Kadın- çocuk demeden insanlar topluca katlediliyor. İnsanlık suçuna dünya adeta seyirci kalıyor.
İslam ülkelerinin durumu ise bir garabettir. Halk çok tepkili, çok kızgın ve göz yaşlarıyla duruma için için ağlıyor. Tabi idareciler hesap-kitapları olduğu için düşük perdeden tepki gösteriyorlar.
İsrail saldırısının yapıldığı günden itibaren, Mekke'de bütün camilerde dua edilmeye başlandı. İkindi, akşam ve yatsı namazlarının son rek’atında, rükudan sonra kunut duası olarak imam dua ediyor, cemaat da amin diyor.
Yapılan yalnız dua değil. Aynı zamanda beddua da ediliyor. Sıkıntılarının giderilmesi, bu musibetten kurtulması, açlık ve susuzlukların giderilmesi, yaralıların şifa bulması, vefat edenlerin de rahmete kavuşmaları ve şehadet mertebesini kazanmaları için samimi ve ihlas ile edilen duaya karşılık, Yahudilere ve dolayısı ile İsraile de şiddetle beddua ediliyor.
Sıkıntılı ve şiddetli anlarda Hz. Peygamber (asm) kunut duasını, namaz içinde yapmış. Ancak bizim hacılarımızın bilgisi olmadığı için namazlarının bozulduğunu söyleyenler bile oluyor.
Cuma günü Mescid-i Haram’da Abdurrahman Sudeysi’nin okuduğu hutbenin konusu da bu zülüm idi. Baştan sona kadar bu barbarlık, haksızlık ve katliam tel’in edildi. Planlarının başlarına geçmesi ve mazlum Filistin halkının bu beladan kurtulması için tekrar tekrar Allah’a yalvarıldı. Bütün cemaat bu dualara amin dedi.
İki gün önce Medine’de Uhud dağına hacılarımızla çıktık, Bilal-ı Habeşi Müezzini Mir Ali, davetimiz üzerine geldi. Uhud savaşını ağlayarak anlattı. Resulullah’ın amcası, şehitlerin seyyidi, efendisi, Hz. Hamza’nın ruhaniyetini şefaatçı yaparak, Filistin için Allah’tan ferec, kurtuluşları için dua etti. Göz yaşları dökerek ve herkesi ağlatarak, Allah’a yalvardı.
İsrail’in saldırısı hem müslümanlara, hem de Arap milletine olduğu için Müslüman Araplar çok rahatsız oluyorlar. İnsanlar zulmediyor, belki de Kader-i İlahi Müslümanların uyanmasına, ittifakına bunu sebep yapar. Yapılan kavli duaların yanında fiili dua da gerçekleşmiş olur, inşaallah.
Bugün Aşura günüydü (Salı), buradaki halk bu günlere çok önem veriyor. Muharrem ayının onuncu günü aşure, ancak birgün öncesi ve sonrasıyla üç gün oruç tutuluyor. Mescid-i Nebevi'de her akşam sofralar açılıyor. İftarlıklar diziliyor. Oruçlular iftara doğru sofra başında mazlum Müslümanlara, bilhassa Filistin’e dua ediyorlar.
Aşura günü münasebetiyle Medine’de de aşura yemeği yapılıyor. Sütten yapılmış olan aşura aşısı bize de ikram edildi.
Biz de Resulullahı (asm) şefaatçi ve vesile yaparak dua ediyoruz ki; Ya Rab! zalimlere fırsat ve mühlet verme. Mazlum ve mağdur olan Müslümanların sıkıntılarını gider, onlara yardım et. Müslümanlar arasındaki ihtilafları kaldır. Kalplerini ittihad ettir. Amin. Allah’ın, Resulünun nurlu şehri Medine'den selam ve dualar.