Mekke’de yer alan Cennetül Mualla kabristanlığı daha önceki dönemlerde ‘Hacun’ ve ‘Malat’ ismiyle anılıyordu. Peygamber Efendimiz’in (sallalahü aleyhi ve sellem) “Ne güzel kabristan” sözlerinden sonra Cennetül Mualla ismini alan kabristanlıkta; Efendimiz’in (asm) ilk eşi Hazreti Hatice Validemiz, dedesi Hazreti Abdülmüttalip, amcası Ebu Talip, çocukları Kasım ve Abdullah ile dayısı ve süt annesi medfun bulunuyor. Ayrıca hicret zamanında Sevr Mağarası’nda bulunan Resulullah Efendimize ve babası Hazreti Ebu Bekir Efendimize yemek taşıyan kızı Esma, Müslümanların ilk Mekke Emiri Abdullah bin Zübeyr, Fudayl bin İyad ve daha yüzlerce Eshab-ı Kiram efendilerimiz, Harem-i şerife yürüyüş mesafesinde bulunan Cennetül Mualla’da medfun bulunuyor.
Yüz binlerce Fatiha
Hac vazifesi için kutsal topraklara gelip burada vefat edenler kısa bir süre öncesine kadar buraya defnediliyordu. Peygamber Efendimiz’in (asm) soyundan gelen seyyidlerin de medfun bulunduğu kabristanlığa en son Seyyid Abdulhakim Arvasi Efendinin hocaları Seyyid Fehim Arvasi Hazretlerinin torunu Seyyid Taha Arvas Efendi defnedilmişti. Her yıl yüzbinlerce hacı adayı bu sebeplerden dolayı feyiz almak ve bereketlenmek için ziyarette bulunarak Fatiha okuyor ve dualar ediyor.
Ziyaret kısıtlı
Günümüzde şehrin önde gelenlerinin dışında defin yapılmayan kabristanlık, 1926 yılına kadar Osmanlı hükümdarlarının yaptıkları türbeler ve mezar taşlarına ev sahipliği yapıyordu. Ancak Suud yönetiminin Mekke’de söz sahibi olmasının hemen ardından türbeler yıkıldı ve mezar taşları Riyad’daki bir müzeye kaldırıldı. Suudların mezarlara hürmet gösterilmemesi için gerçekleştirdiği bu düzenlemelere rağmen her zilhicce ayında bu mübarek mekânı adım adım ziyaret eden hacı adayları saatlerce burada vakit geçiriyor. İkindi namazından sonra ziyarete açılan kabristanlık, akşam ezanında kapatılıyor.
Türkiye