Bismillahirrahmanirrahim
Cenab-ı Hak (c.c), Ankebut Sûresi 65-69. ayetlerinde meâlen şöyle buyuruyor:
65-Bununla berâber, gemiye bindikleri zaman, dinde O’na (karşı) ihlaslı (samîmî) kimseler olarak Allah’a yalvarırlar. Fakat (Allah) onları karaya (çıkararak) kurtarınca, bir de bakarsın ki onlar (yine O’na) ortak koşuyorlar!
66-Tâ ki kendilerine verdiğimiz şeylere (ni‘metlere) nankörlük etsinler ve zevke dalsınlar! Fakat (onlar yaptıklarının âkıbetini) ileride bilecekler!
67-Etraflarından insanlar kapılıp götürülürken (kimisi öldürülüp, kimisi esîr edilirken) şübhesiz bizim (Mekke’yi) emniyet içinde, dokunulmaz bir yer yaptığımızı görmediler mi? Hâlâ bâtıla inanıp, Allah’ın ni‘metini inkâr mı ediyorlar?
68-Hâlbuki Allah’a bir yalanı iftirâ edenden veya kendisine geldiğinde hakkı yalanlayandan daha zâlim kim olabilir? Cehennemde kâfirlere bir yer mi yok?
69-Bizim uğrumuzda cihâd edenlere gelince, onları mutlaka yollarımıza eriştireceğiz. Şübhesiz ki Allah, elbette iyilik edenlerle berâberdir.