RİSALEHABER
Mustafa Armağan'ın sosyal medya hesabından aktardığı notlar şöyle:
İlk başörtüsü mağduresi, Şanlıurfa’da kız Kur’an kurslarının öncüsü Melahat Armağan 21 Nisanda Hakka yürüdü. Allah rahmetiyle muamele eylesin.
Hayatı örnek alınacak çarpıcı noktalarla doluydu. Yeğeni olarak tarihe not düşmek istedim.
1932 yılında Urfa’da dünyaya geldi. Ağır maddi imkânsızlıklara rağmen Kız Enstitüsü'nü bitirip 1966 yılında Cumhuriyet ilkokulunda öğretmenliğe başladı. Başını örterek öğretmenlik yapmasına yöneticiler tarafından göz yumuldu. Şehrin atmosferi buna uygundu. Herkes memnundu.
Ta ki bir Milli Eğitim Müfettişi’nin okula gelip de Melahat Armağan’ı görünceye kadar. Okulda başı örtülü çalışan birinin ancak hademe olabileceğini zanneden müfettişe onun öğretmen olduğu söylenince sınıfına girip rapor tuttu ve Bakanlığa şikayet etti.
Hakkında soruşturma açılırken hadise Cumhuriyet gazetesi başta olmak üzere ulusal basına intikal etti ve haftalarca “başörtülü öğretmen” haberleriyle gündemde tutuldu. Bunun üzerine okula Turgut Temel adlı bir müfettiş gönderildi.
Melahat Armağan’a uzattığı eli havada kalınca gazeteler bunu da haber yaptılar. Müfettişe “Allah’ın, dinimin tesettür emrine uymaktan başka bir şey yapmıyorum” diye cevap veren Armağan, Bakanlık emrine alınıp ardından öğretmenlikten atılırken onun başörtülü olarak derslere girmesine göz yuman başta Urfa Valisi olmak üzere Milli Eğitim Müdürü, Emniyet Müdürü, Kız Enstitüsü Müdiresi ve bir başkomiser başka illere nakledildi.
1969 yılındaki bu hadiseye tepki gösteren öğretmen Zübeyir Yetik’in (yazar) de disiplin kuruluna verilerek “iki yıl öğretmenlik yapamaz” şeklinde cezalandırılmış, Urfa halkı Melahat Armağan’a sahip çıkmış ve arkasında durmuş, Şekerci Ahmet adlı esnaf bir bildiri bastırıp MTTB'li gençlere dağıttırarak Melahat Armağan’ın görevden alınmasına tepki göstermişti.
Tek başına tesettür eylemine girişen ve malum basın tarafından linç edilen mağdure öğretmen uğradığı haksızlığa çok üzülmüş, evine kapanıp günlerce ağlamıştı. O tarihte Urfa Müftüsü olan değerli alimlerimizden Halil Günenç hoca Melahat Armağan’ı ziyaret ederek Urfa’da bir kız Kur’an Kursu bulunmadığı için kızların cahil kaldığını, eğer hoca olmayı kabul ederse ilk kız Kur’an kursunu açabileceklerini söylemiş. Bu teklifi sevinçle karşılayan Melahat Armağan’a Allah yeni bir hizmet kapısı açmıştı.
Eski bir Urfa evini kiralayan müftülük, kızlarını kayda getiren binlerce insanın hücumuna uğramıştı. 150 kişilik kontenjanı olan kursa o yıl 850 öğrenci kaydedilmiş. Melahat halam tek başına bu kadar kalabalık öğrenciye tek başına ders vermek için kendini harap etmişti.
Bugün Şanlıurfa’da Kur’an okumayı bilen, hoca veya hafız olan hanımların neredeyse tamamı evlenmeyip hayatını Kur’an hizmetine adayan halamın talebesi veya talebesinin talebeleridir. Onu öğretmenlikten attıranlar böyle bereketli bir işe vesile olacağını bilselerdi atmazlardı.
Buraya kadar okuyanlardan merhumenin ruhuna bir Fatiha rica olunur.