Melekler nurani / nurdan, cinler nirani / ateşten yaratılmış ruhani varlıklar oldukları için, asli hüviyetleri ve gerçek mahiyetleri ile insan gözüne gözükmezler. Görme kabiliyetimiz, melekleri görebilecek şekilde yaratılmamıştır.
Ancak Cenab-ı Hak peygamberlerine, melekleri görme kabiliyetini verdiğinden, onlar melekleri hakikî şekilleri ile görebilmişlerdir.
Ayrıca, melekler farklı şekillere girerek görülebilirler.
Şeytan ve kabilesi (cinler) sizi görürler, fakat siz onları göremezsiniz.” (Araf, 7/27) mealindeki ayette cinlerin de aslî mahiyetleriyle insanlara gözükmeyeceklerine işaret edilmiştir.
Ancak, Allah dilerse melek, cin gibi ruhani varlıkları -insan kılığında- temessül ettirir ve de gösterir.
Nitekim Kur'an-ı Kerimde, yer alan, “Melek, (Hz. Meryem’e) tastamam bir insan şeklinde temessül etti.” (Meryem, 19/17. Krş. Âl-i İmran, 3/45) ifadesi, meleklerin insan şeklinde görülebileceğine dikkat çekilmiştir.
Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri bu ayetin işaretine dayanarak, genel olarak ruhanilerle iletişim kurulabileceğini şu sözlerle ifade etmiştir:
“(Bu ayet) misillü bazı ayetler, ruhanilerin temessülüne işaret etmekle beraber celb-i ervaha dahi işaret ediyorlar.” (Sözler, s. 258)
“Evet, her vakit semavattan melaikeleri yere gönderen ve bazı vakitte insan suretine vazeden (Hazret-i Cibril'in "Dıhye" suretine girmesi ve oradaki cemaate de görünmesi) ve ruhanîleri alem-i ervahtan gönderip beşer suretine temessül ettiren, hatta ölmüş evliyaların çoklarının ervahlarını cesed-i misalîyle dünyaya gönderen bir Hakîm-i Zülcelal...” (Mektubat, s. 57)
Madem ki, meleklerin insan suretinde gelmesi mümkündür, o halde insanlara yardım etmeleri de mümkündür.
Sorularla İslamiyet