Bismillahirrahmanirrahim
Cenab-ı Hak (c.c), Enfâl Sûresi 50-51. ayetlerinde meâlen şöyle buyuruyor:
50-(Habîbim, yâ Muhammed!) Melekler o inkâr edenlerin canlarını alırken bir görseydin, onların yüzlerine ve arkalarına vuruyorlar ve: “Tadın Cehennemin (yakıcı) azâbını!” (diyorlardı).
51-İşte bu (azab), ellerinizin takdîm ettiği şeyler (daha önce işlediği günahlar) yüzündendir; (*) yoksa, şübhesiz ki Allah kullar(ın)a zulümkâr değildir.
(*) “Seyyiât (kötülükler) tahrîbât nev‘inden olduğu için, insan bir seyyie ile çok tahrîbât yapabilir. Müdhiş bir cezâya kesb-i istihkāk eder (hak kazanır). Bir kibrit ile bir evi yakmak gibi. (...) Fakat o seyyiâtı, çok mesâlihi tazammun eden (faydaları taşıyan) bir kānûn-ı İlâhî ile îcâd eden yine Hakk’tır. Demek sebebiyet ve suâl (talep) nefistendir ki, mes’ûliyeti o çeker. Hakk’a âid olan halk ve îcâd ise, daha başka güzel netîceleri ve meyveleri olduğu için güzeldir, hayırdır. İşte şu sırdandır ki, kesb-i şer (insanın şerri kazanması) şerdir, halk-ı şer (şerrin yaratılması) şer değildir.” (Tılsımlar, 26. Söz, 79-80)