Bismillahirrahmanirrahim
Cenab-ı Hak (c.c), Bakara Sûresi 32-34. ayetlerinde meâlen şöyle buyuruyor:
32-(Melekler) dediler ki: “Seni (her türlü noksanlıktan) tenzîh ederiz; senin bize öğrettiklerinden başka bizim için bir ilim yoktur. Şüphe yok ki Alîm (herşeyi bilen), Hakîm (her işi hikmetli olan) ancak sensin!”
33-(Allah:) “Ey Âdem! Onların isimlerini kendilerine (meleklere) bildir!” buyurdu. Bunun üzerine (Âdem) onların isimlerini kendilerine bildirince (Allah): “Size demedim mi? Göklerin ve yerin gaybını (size gizli olan sırlarını) şübhesiz ben bilirim! Ve (siz) neyi açıklarsanız ve (içinizde) neyi gizlerseniz, (ben) bilirim!” buyurdu.
34-O vakit meleklere: “Âdem’e secde edin!”(*) demiştik; (cinlerden olan) İblis hâriç, hemen secde ettiler. (O) dayattı ve büyüklük tasladı, böylece kâfirlerden oldu.
(*) Buradaki secde emri, Allah’a itâat, Âdem (as)’a selâm ve hürmet içindir. (İbn-i Kesîr, c. 1, 53)
“Âdem’e melâikenin secde etmesi ve şeytanın etmemesi hâdisesiyle nev‘-i insana, semekten (balıktan) meleğe kadar ekser mevcûdât (varlıklar) musahhar (itâatkâr) olduğu gibi, yılandan şeytana kadar muzır (zararlı) mahlûkātın dahi ona itâat etmeyip düşmanlık ettiğini ifâde ediyor.” (Zülfikār, 25. Söz, 32)