Ömer Erdem'in şiiri
Dünya büyüm bir manevi buhran geçiriyor, senelerdir.
Maneviyatı sarsılmış garp medeniyetinin iflasıdır.
Heyhat ki bu medeniyeti kurtuluşumuz sandık sarıldık.
Dışı süs içi pis olan muzahrefata kapıldık, aldandık.
“Büyük kafaları gaflet içinde görüyorum” derdi Üstad.
Gaflet devam ediyor çözüm hala bulunmadı! Heyhat.
Ey menhus ruh hala doymadın mı insan öğütmekten.
Beşerin yüzde doksanını fakir ve mutsuz etmekten.
Ey Allah'tan korkmaz Haktan gafil, Nev-i beşer!
Aklını başına al, yaptığın zulüm maziden bin beter.
Ey pürşer Nev-i beşer hurdebini bir mikrobun peşine düştün.
Asırlarca hak yedin haksız kazandın esfel-i safiline düştün
Ey zalim dünya! Bir zerre bir mikrop dize getirdi seni
Kara toprak çözüm oldu kabul etse cesetlerini
Çıldırdın çıldırttın insanı, şimdi gör topla bakalım.
Milyonların ahını aldın haydi öde bakalım.
Ödenmez bu hak çoğu dar-ı bekaya kalır, ödersin.
Cehennem gözlüyor adalet yerini bulur dibini boylarsın.
Vakıa burda da cezanı, yaptığını çekeceksin.
Mazlumu da yaktın zulmünle cehenneme gideceksin.
Ağır gelmez O’na Firavun’un sarayını karıncayla harab etti
Bir sinekle burnu havada Nemrut’u gebertti.
Kudretine ağır mı gelir namusu çiğnemek için gelen Ebrehe'yi.
Kuşcuklarla talan etti, haşladı, yer ile yeksan eyledi.
Ey mazlum yerinde sağlam dur, Rabbine tevekkül et.
Cepheyi terketme, harim-i İslama girmesin a’da, hazer et.
Ah ki ah aldandık seni dost sandık! Sarıldık.
Sana aşık bedenleri huzursuz, mutsuz ettin; gördük.
Heder ettin milyonlarca civanı, melun emellerinle.
Çaldın aklını ve vicdanını vurdun bedenlerine.
Ey insan kendine gel sadece sen yaşamıyorsun.
Saygı duy her insan bir dünya, yeter, ne yapıyorsun.
Özenle büyüttüğümüz evlatlarımızı harcadın.
Yaktın yüreklerimizi ana ciğerlerini dağladın.
Gidenler mazlum ve şehit, sen kendine yanacaksın.
Kitabım emrediyor imanım tam, sen de inanacaksın.
Gel ey nankör senin de hakkın senin de Rabbin değil mi?
O kadar çok kirlendin kirlettin ki, yüzün yok, değil mi?
Kendine gel hey ehli vatan, için için çürüyorsun.
Böyle giderse ruhunu, benliğini yitiriyorsun.
Ey bu vatan gençleri taklidi bırak özüne geri dön
Kendi başına bela, görmez misin? Alsın başına çalsın.
Âkif: "Garb´ın eşyâsı, eğer kıymeti hâizse yürür;
Moda şeklinde gelen seyyie gümrükte çürür!” buyurur.
Batılı iyice tasvib ve tasvir, safi zihinleri idlal’dır.
Saf ve temiz fıtratı bozduk,sonumuz hüsrandır.
Benim medeniyetim bana yeter bırak yaşayalım.
Geçmişte yaşadım, tarihim şahit, özümüze dönelim.
Ben ki bin yıl, dimdik alnım açık mutlu ve hürdüm.
Kanaatkardım, ayrıca ruhen, bedenen özgürdüm.
Ömer kul ol hayıflanma özüne dön ve uyar.
Neslin nankör değil, maya temiz, aslına geri döner.