Bir (Filistin) Direnişinin Anatomisi

Metin ERTEKİN

7 Ekim 2023 tarihinden beri dünyanın gözü önünde büyük bir soykırım işleniyor. İsrail terör devleti Filistin’e tankla, tüfekle, uçakla ve her türlü teknolojik aletlerle saldırıyor. Bu saldırı karşısında dik duruş sergileyen Müslüman Filistin halkını iyi görmek, iyi analiz etmek, iyi düşünmek ve iyi tefekkür etmek gerekiyor. Bu yaşanan vahşet karşısında Müslümanca bir duruş nasıl olmalı diye sorgulayacak olursak artık önümüzde bir Filistin-Gazze örneği vardır.

Bu saatten sonra kendimiz, ailemiz ve yaşadığımız toplumun her zerresi olarak bu konuyla ilgili düşünmeli ve muhasebemizi ona göre yapmalıyız. Filistin halkının bugün yaşamış olduğu bu zulüm bizim yaşadığımız topraklarda da olabilirdi. Bizler de mağdur birer anne, birer baba, birer evlat ve birer çocuk olabilirdik. Peki bu durumda biz de Filistin halkının kadınıyla, erkeğiyle, çocuğuyla, genciyle ve yaşlısıyla göstermiş olduğu bu kutlu direnişi gösterebilir miydik?

Yukarıda sormuş olduğum soru hepimiz için geçerlidir. Zihnimizin ve kalbimizin bir kenarına not edelim.

Filistin halkı 2 yıldır hem zalim İsrail devleti ve onun destekçileriyle mücadele etmenin yanında aynı zamanda imkanların kıt olduğu bir ablukada açlık ve susuzlukla da mücadele ediyor. Mermilerin yağmur gibi yağdığı, topların kulakları sağır ettiği ve uçakların vızır vızır uçtuğu bir savaş ortamında Filistin halkı kuvvetli inançlarıyla yılmadılar ve topraklarını terk etmediler.

Binlerce Müslümanın şehit olduğu Filistin topraklarında binlerce ev, yüzlerce okul ve hastane yıkıldı. Milyonlarca insan evlerini ve vatanlarını kaybetme korkusuyla yaşadılar. Tüm bu yaşananlara rağmen inançlarını bir zerre dahi kaybetmediler. Mücadelelerine ilk günkü iman ve İslam aşkıyla devam ettiler.

Bu insanlar bayramlarda, mübarek 3 aylarda aç kaldılar, susuz kaldılar, eşsiz kaldılar, çocuksuz kaldılar ama imansız ve vatansız kalmadılar. Terör devleti İsrail’e ve onun destekçilerine karşı inanarak mücadelelerine devam ettiler. Her ne olursa olsun ölümleriyle, şehadetleriyle, yaralılarıyla, kadınlarıyla ve çocuklarıyla topraklarını terk etmediler.

Peki yaşadığımız bu topraklarda aynı zulümü ve katliamı bizler yaşamış olsaydık, aynı inancı, aynı dik duruşu ve aynı vakurluğu bizler gösterebilir miydik?

Bu kutlu direnişi göstermek için üzerimize giymiş olduğumuz iman elbisesinde yırtık olmamalı. Eğer üzerimize giymiş olduğumuz iman elbisesi yırtıksa Filistin halkının göstermiş olduğu bir direnişi gösteremeyiz.

Millî mücadele döneminde göstermiş olduğumuz kutlu direniş bunun en güzel örneğidir aslında. Millet olarak dünyaya karşı birlik olup mücadele ettiğimiz o dönemde bizleri harekete geçiren yegâne şey imanımızdır. İslam olmazsa iman da olmaz diyerek durduk gavur düşman mermisinin önüne.

Filistin’deki Müslüman kardeşlerimiz de aynı şuur ve imanla duruyorlar zalim İsrail terörünün toplarının, tanklarının ve silahlarının önünde. Tek gayeleri yaşadıkları İslam beldesinde ibadetlerini özgürce yapabilmek.

Yaşasın Filistin Direnişi!

Vesselam.

Yorum Yap
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
Yorumlar (2)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.