Çocuklar ve Adalet

Metin ERTEKİN

Hepsi birer çiçektir kırlarda açan güldü, leylaydı, Narindi. Daha niceleri hiçbir suçları, günahları olmadığı halde katledilip bir torba ve çuvalın içinde kenara atıldılar. Canice, hunharca ve vahşi hislerle kırdılar o güzelim meleklerin kanatlarını, soldurdular masumca gülümseyen yüzlerini. Kopardılar onları daha nice mutlulukları yaşayacakları mutlu yarınlardan.

Onların da hayalleri vardı geleceğe dair, belki de okuyup doktor, öğretmen, hemşire veya mühendis olacaklardı. Ama izin vermediler onların hayalleri ile yaşamalarına.

Farkında mısınız? Eskisi gibi çocuklar mutlu bir şekilde gülmüyor ve oyun oynamıyor. Onlar da farkında çevrelerinde yaşanan bu vahşetlerin, cinayetlerin ve savaşların. Hep bir tedirginlik, kuşku ve sorgulamalar içindeler.

Çocuklar ölürse, dünyada gülecek ve oyun oynayacak hiç kimseler kalmaz. Filistin'de binlerce Narinler ve Leylalar öldü biliyoruz, onlar da aynı canavarca hislerin ve bombaların kurbanı olarak şehadeti tattılar.

"İnna lillahi ve inna ileyhi raciun" ‎(Biz Allah'a aidiz ve kuşkusuz O'na döneceğiz) Bakara 156.ayet

Bu ayete olan inancımız elbette tam ve biliyoruz ki Cenab-ı Allah hesap gününün yegâne sahibidir.

Mazlum ve günahsız insanların her türlü hakkını mahkeme-i kübrada alacak olan yalnızca (O)'dur.

Bu dünyadaki hiçbir su, deniz ve okyanus içimizde yanan bu adalet yangınını söndüremeyecektir. Senin adaletinden başka.

"Zalim izzetinde, mazlum zilletinde kalıp buradan göçüp gidiyorlar. Demek bir mahkeme-i kübrâya bırakılıyor." (Risale-i Nur-Sözler)

Sebebi, gerekçesi ve açıklaması olmayan bu tür vahşetler ve cinayetler karşısında senin kanunun bellidir.

“Kısasta hayat vardır” ayeti (Bakara 179) gerçekten dikkate değer bir Kanun-i İslamiyedir. Zira kısas gerçek manasıyla tatbik edilirse bir kişinin öldürülmesiyle pek çok kimsenin yaşaması sağlanır. Çünkü bir suçun cezasının ölüm olduğunu bilen kimse, bu suçu işlemeyecektir.

Bir insanı öldüren bir kişi için toplam üç hüküm vardır İslam’a göre:

1. Öldürülen tarafın ailesi adamı bağışlar: Adam serbest bırakılır.

2. Öldürülenin ailesi “kan bedeli” alır. İstedikleri meblağ karşılığı adamı af ederler. Adam yine serbest kalır.

3. Öldürülenin ailesi kısas ister; “kana kan.” Bunun üzerine “İslam devleti” adamı idam eder. Kan davası da olmaz, çünkü idamı yapan devlettir. Katilin ailesi itiraz edemez, öldürülenin ailesi de ceza verildiği için intikama kalkışmaz.

Canilerin, katillerin, tecavüzcülerin hayatlarını korumak için felsefe yapanlar, masumların hayatlarını korumayı ihmal ediyorlar. Halbuki masumların hayatlarını korumanın vazgeçilemez şartı, katili idam etmektir... (Sorularla İslamiyet)

Eğer bunlar uygulanırsa toplum ıslah olur, çocuklar gülmeye ve oyun oynamaya devam eder.

Onun (kıssas) haricinde verilen bütün cezalar katile, caniye, tecavüzcüye ödül mahiyetindedir.

Vesselâm...

İlk yorum yazan siz olun
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.