Hani avazınız çıktığı kadar bağırırsınız ama sesinizi duyan hiç kimse olmaz ya, işte Filistin aynen bu şekilde maalesef. Bu yazımı yazmaya başladığım an itibarıyla 213 gündür tüm dünyanın gözü önünde Filistin’de bir vahşet ve katliam yaşanıyor. 38 bine yakın Müslüman şehit olurken, yine binlerce Müslüman çıkan çatışmalarda ve bombalı saldırılar sonucu yaralandı.
Aslına ve geçmişine bakacak olursak bu yaşanan zulüm 1945 yılında başladı ve hala devam ediyor. Filistin'de bulunan ilk kıblemiz Mescid-i Aksa'nın kuşatılması ve orada yaşayan masum Müslümanlara karşı uygulanan zulüm ve ambargolarla bu şiddet olayları ayyuka çıktı.
Amerika ve Batılı diğer devletlerden büyük bir güç ve siyasi destek alan Siyonist İsrail rejimi 7 Ekim 2023'e kadar gelen süreç boyunca bu baskılarını Filistinli Müslümanlar üzerinde daha da artırdı. Bu savaş ve katliam biz Müslümanlar ve diğer insanların vicdanında büyük bir imtihan olarak duruyor.
Bu yaşanan vahşete bir kısım insanlar ve devletler dış ve iç politika kararlarında, Birleşmiş Milletler’de, İsrail destekli ürünleri boykot ederek ve mitingler düzenleyerek seslerini yükselterek tepkilerini dile getirmektedirler. Bir kısım insanlar ve devletler ise konfor alanları ile istiflerini hiç bozmadan günlük yaşamlarına aynı şekilde devam etmektedirler.
Siyonist İsrail rejimi son yaptığı kara operasyonuyla 2 milyondan fazla Filistinli Müslümanın sığındığı Refah şehrine doğru ilerlemektedir. Bu ilerleme büyük bir trajedi ve insanın ölümüne yol açacaktır. Yaşanan savaşa ve katliama dur diyemeyen dünya devletleri bu konuda maalesef sınıfta kaldılar. Gazze'de yaşanan bu insanlık dramı ve zulüm devam ederken bizlerin sessiz kalması mümkün olmamalı ve avazımız çıktığı kadar bağırmalı ve haykırmalıyız Müslüman kardeşlerimizin sessiz feryatlarını ve çığlıklarını.
Adı her ne kadar Birleşmiş Milletler olsa da hiçbir konuda birleşemeyen ve sadece 5 daimi ülkenin çıkarlarına hizmet eden bu yapı Gazze ve Filistin konusunda tamamen İsrail'in uşaklığını yapan Amerika'nın güdümüyle hareket etmektedir. Vaziyet bu şekilde olunca geriye kalan 120’ye yakın ülkenin almış olduğu kararın hiçbir geçerliliği ve önemi kalmamaktadır.
O halde bizler de yaşanan bu zulüm karşısında yaşadığımız topraklarda alacağımız boykot kararlarıyla, yapacağımız destek yürüyüşleri ve sosyal medya ortamlarında tepkimizi her zaman ortaya koymalıyız. Gün Müslümanlar için birlik ve beraberlik günüdür.
Gazze, Kudüs, Refah, Mescid-i Aksa ve Filistin özgür olana kadar mücadeleye devam.
Kalın sağlıcakla,
Vesselam.