Necip Fazıl, vesveseyi araştırmak, tahkik etmek manasında kullanır. İlimdeki metodik şüphe gibi. Bediüzzaman vesvese bahsinde vesveseyi tahlil eder, onunla nasıl mücadele edeceğini anlatır. Ben lise yıllarında vesveseye müptela olmuştum, müptela olduğum konularda o kadar çok okudum ki okudukça azaldı ve ben tam tatmin olduktan sonra çekilip gitti. Ama vehim ve vesvese ile akli bir yolla mantıki bir şekilde mücadele edilmelidir.
Bediüzzaman tahayyül, tevehhüm, tasavvur, tefekkürü tahlil eder. Onları aklın tasdikinden, kalbin kabulünden başka bir özelliğe sahip olduklarını tedkik eder. Mesela “Bir delilden neşet etmeyen bir ihtimalin hiç ehemmiyeti yoktur” diyerek her delile tahrib edici şekilde yaklaşılmamalı yönünde ikazda bulunur.
Bahsin sonunda “ifrata varmamak, hem galebe çalmamak şartıyla, aslı vesvese teyakkuza sebeptir” der. Yani kişiyi hangi bahiste ise uyanık olmaya, taharriye yani araştırmaya sevkeder diyor. İşte Necip Fazıl bu taharri ile araştırmış insanın ve alemin sırlarını. Yoksa basit anlamda vesvese değil. Batı düşüncesinde özellikle eski yunanda birçok filozof sadece şüphede ve vesvesede kaldıklarından sapık düşüncelere sahip olmuş insanları da aldatmışlardır.
Ciddiyete vesiledir, lakaydlığı ve tehavünü defeder. Lakaydlık ve tembellik insanı geliştirmez bu yüzden bazı insanları Allah geliştirmek için onlara vesveseyi musallat eder. Vehmin hükmettiği konularda kişiyi bulup, araştırmaya geliştirmeye iter. İnsan okudukça gelişir ve vesvesenin ona nasıl hizmet ettiğini anlar.
“Onun için Hakim-i Mutlak şu dar-ı imtihanda, şu meydan-ı müsabakada, (rakiplerine bilgice fark atmak için) bize bir kamçı-yı teşvik, (yani yürümeyen ata tembellik eden bineğe kamçı ile vurulunca o da hareket eder) vesveseyi şeytanın eline vermiş, beşerin başına vuruyor.”
Şüphe, özellikle metodik şüphede Descartes ile Bediüzzaman aynı şeyleri düşünürler. Tabii Bediüzzaman evvel eminde itikadı temizlemek, kirlerden korumak için vesveseyi tahlil eder.
Descartes'e göre şüphenin doğru bilgiye ulaşmada bir araç olarak kullanılmasıdır. Şüphe araç değil amaçtır. Metodik şüpheyi Descartes şu şekilde uygulamıştır; önce tanrıdan, çevreden, kendinden ve başka insanlardan şüphe eder. Bunu şüphe edemeyeceği son sınıra kadar götürür. Şüphe etmek düşünmektir. Düşünmek varolmaktır. Düşünüyorum, o halde varım noktasına ulaşır. Her şeyden şüphelenen en önemli sözlerindendir.
31 Mart 1956′da doğan ve 11 Şubat 1650 yılında vefat eden Descartes, Fransız matematikçi, bilimadamı ve filozoftur. Batı düşüncesinin son yüzyıllardaki en önemli düşünürlerinden biridir. Descartes, 1628′den itibaren, 15 yıl süren geziler, savaşlar ve serüvenlerden sonra yerleştiği Hollanda’da, batı düşüncesini altüst eden bir felsefe sistemi kurmuştur.
Öğrendiğinin, gördüğünün, duyduğunun, inandığının hepsini birden büsbütün silerek, her şeyden kuşkulanmaya başladı. Yalnız tek bir şeyden emindi, o da düşüncenin varlığı. Buradan hareketle, evrenin açıklamasını yaptı.
Metot üzerine konuşmada hep karmaşıktan basite inerek, gerçeği kuşatmaya yarayacak kuralları bir bir saydı. Felsefeyi, bütün inceleme kitaplarının Latince yazıldığı bir çağda, Fransızca yazarak ve sağduyu dünyada en iyi bölüştürülmüş şeydir diyerek herkesin uzman olmayanların bile anlayabileceği bir duruma indirgedi. Descartes her tür araştırmanın pratik niteliği üzerinde ısrarla durur. Ona göre en önemli bilimlerden mekanik, insanlara yardım edecek makineleri yapma sanatı; tıp, vücudu ve ruhu tedavi etme sanatı, ahlak, mutlu yaşama sanatıdır.
Descartes, zamanının bilginleriyle, hükümdarlarıyla ve soylularıyla ilişkiler kurmuştur. Ona hayran olan İsveç kraliçesi Cristina, Descartes’i sarayına davet etti. Descartes, 54 yaşında Stockholm’de öldü. Şüpheciliğe farklı bir yaklaşım getirir. Septik şüphe ve metodik şüphe.
Metod konusunu, teorisi ve uygulamalarını ele alan bilim dalıdır. Zihnin, gerçek olaylar üzerinde objektif hakikatlere varmak, teorilere ulaşmak amacıyla sarfettiği düşünme safhalarının araştırılmasıdır. Mantığın adeta tatbikatıdır. Eflatun'da Doktrin manasında kullanılan kelime, Aristo'da Araştırma Usulü anlamına gelir.
Bir konuya açıklık getirmek için bu küçük tedkiki yaptık.