Mevlana ile Yunus Emre fikir akrabası

Prof Cihan Okuyucu, Mevlânâ ile Yunus Emre arasında his ve fikir akrabalığı olduğunu belirtti

Karaman’da Piri Reis Kültür Merkezi’nde yapılan 1. Ulusal Yunus Emre Sempozyumu’nun son oturumunda, Fatih Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölüm Başkanı Prof. Dr. Cihan Okuyucu, Anadolu’nun siyasî bakımdan çözülüş asrı olan 13. yüzyılın diğer taraftan tasavvuftan beslenen büyük bir fikrî ve edebî canlılığa da şahitlik ettiğini ifade etti. Bütün fikrî ve edebî gelenekleri derinden etkileyen üç büyük filozof ve şairin 13. yüzyılda yaşadığını dile getiren Okuyucu, ‘’Bunların ilki gerek eserleriyle gerek Mevlevilik diye bilinen tarikatıyla bütün dünyada çok tanınan bir şahsiyet olan Mevlânâ Celâleddin Rumî’dir. O’nun fikri takipçileri arasında Türkçe’nin en büyük şairi olarak anılan Yunus Emre ve Aşık Paşa başta gelir. Mevlânâ ve Yunus Emre arasında çok derunî bir his ve fikir akrabalığı vardır’’ dedi.

Çanakkale 18 Mart Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Tekin ise, bilgeliğin tarih boyunca önemsendiğini vurgulayarak, bilgelerin, sözü dinlenen, kendine danışılan ve sözleri yüzyıllardır söylenen insanlar olduklarına işaret etti. Bilgeliğin ciddî bir muhakeme, derin bir felsefe ve analizi gerektirdiğine işaret eden Tekin, yüksek perdeden konuşan bilgelerin ise halk arasında pek anlaşılamadığını ifade etti.

Yunus Emre’nin diğer bilgelerden farklı olduğunu belirten Tekin, şöyle konuştu: ‘’O derin ve felsefî bir arka plandan hareket etmekte, fakat ulaştığı hakikatleri sade ve yalın bir dille ifade etmektedir. Nitekim Yunus Emre’nin şiirlerine baktığımız zaman bunların yüzyıllardır halkın dilinde büyük ufuklar, yüksek hedefler için söylendiğini görmekteyiz. Daha da önemlisi onun sözleri kendi diliyle örtüştüğünden halk tarafından hüsnü kabulle karşılanmaktadır.’’
Yeni Asya

Edebiyat Haberleri