Büyük İslam mutasavvıflardan Mevlana Celaleddin-i Rumi'nin 17 Aralık 1273'te vefatının ardından bıraktığı "Mesnevi" eserinde yer alan kıskançlık vurgusu üzerine yaptığı dua, insanlığa yol gösteriyor.
Selçuk Üniversitesi (SÜ) Mevlana Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Ali Temizel, Hazreti Mevlana'nın yaşadığı çağı ilmi ile aydınlattığı gibi kendisinden sonraki asırlara da hoşgörü, sevgi, neşe, umut ve muhabbetle ışık saçtığını belirterek, eserlerinin onlarca dile çevrildiğini aktardı.
İKİ DENİZİN BULUŞMASI
Mevlana'nın hayatında önemli yer edinen Şems-i Tebrizi ile dostluğuna değinen Temizel, şöyle devam etti:
"İkisinin Konya'da buluşmasına 'Meracel Bahreyn' adı veriliyor, iki denizin buluşması olarak nitelendiriliyor. Bu dostlukta ikisi de birbirinden etkileniyor. Öğrencileri bu dostluğu kıskanıp Şems'in aleyhinde propaganda başlatıyor. Bunun üzerine Şems Konya'dan ayrılıyor. Mevlana'nın oğlu getiriyor. İkinci gidişinde ise acaba öldürüldü mü, kaçtı mı, çeşitli kayaklarda ihtilaflı bilgiler geçiyor. Şems, Mevlana'nın dostları tarafından kabullenilmiyor. Bu da duasına kadar etki ediyor."
"TÜM İNSANLIĞA YAPILAN BİR DUA"
Temizel, Mevlana'nın Mesnevi eserinde halk için yaptığı duaya dikkati çekerek, bunun sadece kendisine mahsus değil tüm insanlığa yapılan bir dua olduğunun altını çizdi.
Bu duanın Mevlana'nın Mesnevi eserinin 5'inci cildindeki, "Münacat" bölümünde yer aldığına işaret eden Temizel, şunları kaydetti:
"Bu dua, eserlerinde çok sık tekrarlanmıyor. Burada özellikle insanların kıskanç olmaması üzerine vurgu yapıyor çünkü kıskançlığın bir şeytan işi olduğunu, şeytanın olduğu yerde de bereketin olmayacağını vurgulayarak, Allah'ın bizi korumasını diliyor. 'Yakarış' başlığıyla şöyle dua ediyor:
'EY KEREM SAHİBİ, KISKANÇLIKTA TAŞLANMIŞ ŞEYTAN OLMASINLAR'
'Ey azık, güç ve dayanıklılık veren! Halkı bu dayanıksızlıktan kurtar. İki büklüm nefse, sebat gösterilecek işte ayakta durabilme gücü ver. Onlara sabır ver ve tartı kefelerini ağır yap. Onları, şekilcilerin düzeninden kurtar.
"Ey kerem sahibi, onları kıskançlıktan kurtar. Kıskançlıkta taşlanmış şeytan olmasınlar çünkü halk, yok olucu mal ve ceset nimeti içinde kıskançlıkla yanıyor. Padişahlara bak, ordu çekip götürüyor. Kıskançlıkla akrabalarını öldürüyorlar. Süslü güzellere aşık olanlar, birbirlerinin kanına ve canına kastetmiştir. Vis ile Ramin, Hüsrev ile Şirin, o aptallar kıskançlıkla ne yaptılar, oku. Aşık yok oldu, sevgili de kendileri de hevesleri de hiçtir.
"Pak Allah, yokluğu birbirine vurur, yokluğu yokluğa aşık eder. Samimi olmayan gönüllerde kıskançlıklar oluşur. Var, yoğu böyle çaresiz eder."
aa