Mevlide gider iken, yolda mevta oldular,
Mevlâmın rahmetini Nur yolunda buldular.
Öldüler belki, lâkin; siz ölü demeyiniz,
Ahu enin eyleyip, n’olur incitmeyiniz.
Şimdi onlar ta’lîmde; Kur’ân, Cevşen, Risale,
Melekler gıpta eder, Nurla nikablı hâle.
Zâhîri acı gelir, derk etmeyen kullara,
Nice can fedâ olur, böyle Nurlu yollara.
Ahmet Feyzi Kul Ağbey, Nurlara meftun idi,
Üstad: “Nurların, Manevî Avukatı,” dedi.
Çamlıkta medfûn idir, Aziz Ağbeyin nâşı,
Toplar her yıl burada, tüm Ağbey ve Kardaşı.
Bu Can Dostun mevlidi, canları, cem eyledi,
Her bir Ağbey, hakkında; güzel şeyler söyledi.
Bu mevlide giderken, Emr-i Hak vâki oldu;
Ne mutlu, onlara ki; ebedî cennet buldu
Asıl Bahar’ı şimdi; buldular Baba Oğul,
Allah, Resûl, (a.s.m.) yolunda, oldular şehit bir kul.
Biri; hayatın baharında, biri; yaz’a girmişti,
Nur hizmeti yolunda, ne cidaller vermişti.
Olmalı diyorlardı: “ Bir Mektep Vatan Sathı,”
Açılmalı Nurlarla; Milletin Kara Bahtı.
Biz dizdik Eserleri, Onlar; basıp dağıttılar,
Yılmadan Nur yolunda, gece, gündüz seğirttiler.
Gidenlere Rahmetin, bol olsun diliyorum,
Yaralı olanlara, Yâ Şâfî, söylüyorum.
Gidin Aziz Şehitler, Üstadımın yanına,
Bizden selâm eyleyin, Âlîne, Ashabına.