“Mezhepler nereden çıktı?” sorusu, “Doktorluk nereden çıktı? Mühendislik nereden çıktı? Ya da terzilik nereden çıktı?” gibi bir sorudur. Zira mezhep imamlığı, diğer meslekler gibi bir meslektir. Diğer meslekler ve o mesleklerin mensupları nereden ve niçin çıkmışsa, mezhepler ve mezhep imamlığı da aynı yerden ve aynı sebepten çıkmıştır.
Doktorluk mesleği çıktı, çünkü herkes hastalığın sebeplerine ve tedavi yollarına vakıf olamaz. Bu yüzden, doktorluk mesleğine yabancı olan bir hasta, hastalığının tedavisi için, bu mesleğin inceliklerine vakıf olan birisine danışmak zorundadır. İşte bu kişi de doktordur. Demek doktorluk mesleğinin çıkış sebebi: İnsanların, hastalığın sebeplerini ve tedavi yöntemlerini keşifteki acizliğidir.
Mühendislik mesleği çıktı, çünkü herkes bina yapımı ile ilgili hesapları yapamaz ve projeleri çizemez. Bu yüzden bir bilene danışmak zorundadır. Bu kişi de mühendistir. Demek bu mesleğin çıkış sebebi de; kişilerin, mühendislik ilmindeki bilgisizliği ve herkesin birer mühendis olamayışıdır.
Terzilik ve diğer mesleklerin çıkış sebebi de aynıdır: Kişilerin, o mesleğin inceliklerine vakıf olamaması…
İşte mezhep imamlığı da böyle bir meslektir. Bu mesleğin çıkış sebebi ise; insanların, Kur’an ve sünnetten hüküm çıkaramamaları ve hükmü olmayan meseleleri, hükmü olanlara benzeterek kıyas yapamamalarıdır.
Bizler, nasıl ki bilmediğimiz dini konuları, bilen hocalara soruyoruz. Hocalar da kitaplardan okuyup öğrendikleri fetvaları bizlere naklediyorlar. Aynı bunun gibi, Peygamber Efendimiz (asm)’den sonra, Müslümanların büyük bir çoğunluğu Kur’an ve sünnetten hüküm çıkarma gücünde olmadıkları için, meselelerinin izahlarını, ictihad kuvvetinde olan âlimlere soruyor ve cevaplarını onlardan öğreniyorlardı. Bu âlimler, âdeta bir peygamber vazifesini icra ederek, Kur’an ve sünnetin hükümlerini, bilmeyenlere öğretiyorlardı. Herhalde, “Âlimler, peygamberlerin varisleridir” hadisi, bu vazifeye işaret etmektedir.
Bu asırda yaşamış birçok müctehid imam mevcuttur. Ancak bu müctehidlerin fetvaları, bir sonraki nesillere taşınamamış, hikmet-i ilahinin sevkiyle sadece dört mezhebin imamları ve onların talebeleri ümmetçe kabul görmüş ve verdikleri fetvalar, çıkardıkları deliller, yaptıkları kıyaslar son derece sağlam bir şekilde kaydedilerek, tevatür kuvvetiyle bizlere kadar ulaşmıştır.
Demek, mezheplerin çıkış sebebi: İnsanların, Kur’an ve sünnetten hüküm çıkarma gücünde olmaması ve meselenin hallini bu güçte olan müctehid âlimlere sormasıdır.
Peygamberimiz (asm) zamanında mezhep var mıydı?
Peygamber Efendimiz (asm) zamanında mezhep yoktu, çünkü mezhebe ihtiyaç yoktu. Sahabeler, bilmediği meseleleri bizzat Peygamberimiz (asm)’e danışır ve ondan öğrendiği gibi yapardı. Yani, bir asır sonra dünyaya gelecek olan mezhep imamlarının vazifesini, kendi asrında bizzat Peygamber Efendimiz (asm) icra etmiştir.
Mezhepler, Peygamberimiz (asm)’in vefatından sonra ortaya çıkmıştır. Soru sormak için Peygamberimizi (asm) bulamayan Müslümanlar, Efendimiz (asm)’in sünnetini ve Kur’an’ı çok iyi bilen müctehid âlimlere sorularını sormuşlar, bu âlimler de Kur’an ve sünnetten çıkardıkları cevapları ümmete ders vermişlerdir. Bu âlimlerin verdiği fetvalar da insanlar tarafından kabul görmüş ve neticede ümmet-i Muhammed, Kur’an ve sünnetin fıkhî yönünü anlamada onları kendilerine rehber yapmıştır. Bir kısım nasipsizler müstesna…
Demek, Peygamberimiz (asm) zamanında mezhep yoktu, çünkü ihtiyaç yoktu. Herkes bizzat Peygamberimiz (asm)’in uygulamasını görerek taklit ediyor ve bilmediğini bizzat sorarak öğreniyordu. Mezhepler, Peygamberimiz (asm)’den sonra çıkmış ve Efendimiz (asm)’in uygulamalarını ümmete ders vermiştir.
Sorularla İslamiyet