Bir grup aydının başlattığı özür diliyorum kampanyası Türkiyenin gündemine oturdu.
Ancak asıl özür dilemesi gerekenler susuyor. Özür dileyecek o kadar çok kimse var ki Aklımıza bir çırpıda gelenleri sıralayalım.
Anayasayı hazırlamayı vaat edip rafa kaldıranlar,
Vatandaşı açlığa mahkûm edenler,
500 milyon liraya bir ay geçinin diyenler,
YÖKü bu ülkenin başına belâ edenler,
ABde ayak sürüyenler,
Başörtülüleri yıllardır mağdur edenler,
Başörtülüleri okullarına, kamusal alana sokmayanlar, ikna odaları kuranlar,
Kurân kurslarına yaş sınırlaması getirenler,
İnançlar üzerinden yıllarca siyaset yapanlar,
Geçmişte başörtüsüne karşı olup da şimdi takiyye yapanlar,
İhtilâl yapıp ülkeyi yıllarca geri götürenler,
İhtilâl yaparak başbakan ve bakanları asanlar, Meclisi kapatanlar,
Milletin değil, azınlığın sözlerine kulak verenler,
Milletin seçtiği vekillerinin oylarını hiçe sayanlar,
Bu ülkenin üstüne sülük gibi yapışanlar,
Yıllarca milleti saf yerine koyarak onun sırtından zengin olanlar,
Terör örgütü kurup, milleti dizayn çabası içine girenler,
Ülkeyi kutuplaşmalara götürenler,
Yıllarca laiklik bahanesiyle dindarları incitenler,
Yazdığı yazı ve kitaptan dolayı insanları hapishanelere atanlar,
Düşüncesini açıkladığı için dâvâ açıp, hapis cezası verenler,
Ara dönemlerde insanları fişleyenler
Millete özür borcunuz var. Hiç değilse (!) ÖZÜR dileyerek millete olan bu borcunuzu ödeyin Çünkü, özür dilemek erdemliliktir. Erdemli olmak isteyenler de milletten özür diler.
Yeni Asya