Cumhurbaşkanı Gül ile İsviçre Cumhurbaşkanı Doris Leuthard ortak basın toplantısı düzenledi ve gazetecilerin sorularını yanıtladı.
İsviçre Konfederasyon Başkanı Leuthard, İsviçre'de yapılan halk oylamasıyla minare yapımına yasak getirildiği anımsatılarak, "Çok kültürlülük sizde ne derece başarılı oldu? Bunu ne kadar yürütebiliyorsunuz?" sorusu üzerine, çok kültürlülüğe açık bir ülke olduklarını ve vatandaşlarının yüzde 22'sinin yabancılardan oluştuğunu söyledi.
İsviçre'nin açık bir ülke olduğunu dile getiren Leuthard, bunun İsviçre'nin sorun ve çatışmalardan arındığı anlamına gelmediğini belirtti.
Çeşitli kültür ve dinlere mensup insanların bir arada olmasının, entegre olmaları çabasını gerektirdiğini ifade eden Leuthard, "Bu bizim karşı karşıya bulunduğumuz kesintisiz bir süreçtir. Gelecekte de açık bir ülke olmak istiyoruz ve bunun mümkün olduğuna inanıyoruz. Fakat herkesin uyması gereken kurallar var, bu kurallar üzerinde sürekli çalışmak gerekiyor" diye konuştu.
Minare yasağına ilişkin görüşlerini de açıklayan Leuthard, "Minare yasağı sadece bir inşaat yasağıdır, kimsenin camiye gitmesini engellemiyor, dini inançlarını yerine getirmesini engellemiyor. Bu bir halk oylamasıdır ve saygı duyulması gerekir. Bu, asla bizim temel çok kültürlülüğe karşı açıklığımızda bir şey değiştirmemiştir" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Gül de İsviçreli bir gazetecinin, "Doğru okuduysam, siz bunu 'İsviçre adına bir utanç' olarak tarif etmiştiniz. Şimdi bununla ilgili ne söylemek istersiniz?" sorusunu yanıtlarken, İsviçre'nin özgürlüklerin doyasıya yaşandığı bir ülke olduğunu ifade etti.
İsviçre'de farklı etnik yapılar, farklı kültürler ve farklı dillerin özgüven içinde yaşadığını anlatan Gül, İsviçre'nin dört resmi dili bulunmasının özgüveninin göstergesi olduğunu belirtti. "Bu açıdan ben bunun sarsılmaması, zedelenmemesi açısından o zaman ortaya çıkan konuyu bu şekilde değerlendirmiştim" diyen Gül, İsviçre'de bu alandaki zenginlik ve özgüvenin her ülkede olmadığına dikkati çekti.
Leuthard'ın da ifade ettiği üzere din özgürlüğü açısından bir sorunun söz konusu olmadığını dile getiren Gül, "Herkes istediği şekilde ibadetini yapabiliyor. Böyleyken ibadethane hakkında da daha çok özgürlüğün olmasını görmek isterdim. Neticede referanduma gitmesi ve çıkan karar tartışılıyor. Yani, korkulacak bir şey yoktu aslında o konuda. Kilise de olabilir, cami de olabilir, sinagog da olabilir. Gerçekten o dinin mensupları varsa, tabii ki mimari tarzlar şehirle bütünleşecek şekilde oluşabilir. Minareden korkulacak bir şey yok" diye konuştu.
Milliyet