Miracımız kutlu olsun, eller de kalksın semaya
Gönüller huşû içinde, diller sarılsın duaya
Samimi kulluk adına, bir bükülsün bellerimiz
Huzur ve barış aşkıyla, dilek sunalım Huda’ya
Musa’nın da miracı var, çıkmıştı Tur-i Sinaya
Bütün âlem gıpta eder, şu Muhammed Mustafa’ya
İlk durağı Kudüs’e bak “Subhanellezî Esra”ya
Tüm akıllar şaşkın bakar, “Kabe kavseyn ev edna”ya
Şuurumuz baka kalır, “Vennecmi iza hevâ”ya
Kalplerimiz teslim olmuş, şu “illa vahyun yûhâ”ya
Basiretler lal kesilmiş, şu Miraca bu İsraya
İnsan idraki ulaşmaz, o makam-ı muallaya
Namaz bizim miracımız, kıyama dur çık semaya
Huzura çık el pençe dur, bak sidre-i müntehaya
Kur’an’la bir münacat yap, rükuda kulluğun göster
Secdeye var yüzünü sür, mirac-ı arş-ı âlâya
İslam’da tevhit esastır, yönel Kâbe-i uzmaya
Gönlünde bir köşe ayır, ayır Mescid-i aksaya
Kudüs mukaddes bir mekân, o peygamberler diyarı
Bir de fethin simgesine; bak hazin Ayasofyaya
İnsanlıkta soy miracı, yükselir Adem babaya
Eski zaman tünelinden, tüm yollar çıkar Havva’ya
Bu miraca çıkabilsek, kurtuluruz herc-u merçten
Yerküresi sulha döner, döner cennet-i âlâya.
Miraç Kandili tüm islam aleminin iç derinliklerinde yükselmesine vesile olan günlerden biridir. Peygamber Efendimiz (s.a.v)'in Mescid-i Haram'dan, önce Mescid-i Aksa'ya oradan da Allah (c.c) ile görüşmek için gökyüzüne çıktığı gündür. Miraç Kandili, İslam dininde kutsal sayılan gecelerden biridir. Mübarek 3 aylardan Recep Ayının 27. Gününe denk gelen gündür. Bu gecede Peygamberimiz bir mucize olarak Mekke'deki Mescid-i Haram'dan, Kudüs'teki Mescid-i Aksa'ya ve oradan da göklerin İlahi derinliklerine doğru yükselip Cebrail'in bile giremediği Sidretül Münteha'yı geçerek ruhen ve bedenen Cenab-ı Hakk'ın huzuruna çıkmıştır. Bu olaya miraç ya da göğe çıkış denir.