Risale Haber-Haber Merkezi
Sosyal Etüdler Derneği'nin (SETÜD) seminerler dizisinin bu haftaki konuğu Dr. Nezir Akyeşilmen, 'İslam ve İnsan Hakları' konulu bir sunum yaptı.
İster bilinçli, ister bilinçsiz, modern insan hakları tanımının dine dayandığını ifade eden Ayeşilmen, "Bu haklar onur koruma hakkı, yaşama hakkı, mülkiyet hakkı olarak genel başlık altında toplanır. Dış ilişkilerde; bizler ve ötekiler, darul İslam ve darul harp kavramlarında olsun herkesin hakkı korunur" dedi.
İnsan haklarının ahlaki anlayışı olarak ele alındığında, Peygamber Efendimiz'in (asm) "en ahlaklı insan elinden ve dilinden emin olunan insandır" hadisinin öne çıktığını ifade eden Akyeşilmen, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu anlayış Batı'da daha farklı, bizde ise dejenerasyon fazladır. Mehmet Akif, yurt dışı gezilerinde de bunu gözlemlemiş "bizim işimiz onların dini; onların dini bizim işimiz" diye veciz bir şekilde ifade etmiştir.
"İtaat kültürü İslam'a, saltanatla girmiştir. Özünde aslında (biat) vardır. Biat kelime kökü itibari ile bir alışveriş sözleşmesidir. Cemaatlerde bu fark bariz görülmektedir.
"Dört halife oluşumunun, daha önceden belirlenmemesi durumu; şimdiye kadar devam etseydi, bugünkü Müslüman toplumlar dünyanın en demokrat halkı olurdu.
"Hukukun üstünlüğü ilkesi; İslam'ın ilk günden beri Kur'an, Sünnet, İcmai ümmet ve kıyasın karşı gelinmez bir üstünlüğü olarak vardır.
"İnsan haklarında, insan iradesinin de fonksiyonu çok önemli, çünkü bir olayla karşılaşıldığında herkes alim ve fakih değil ki ona göre değerlendirsin. Bu durumlarda "Vicdanımızı hakem tutun" Hadis-i Şerif'i devreye girer.
"Dünya anayasalarında devletin sınırları çizilmiştir, millet serbestir. Bizde
milletin sınırları çizilmiş, devlet serbestir.