Molla Said'i ulemadan ayıran dört özellik

Günün Risale-i Nur dersi

Bismillahirrahmanirrahim

Molla Said, Van’da bulunduğu zamanlarda, bazı hususlarda o havalinin ulemasına muhalif bulunuyordu. (HAŞİYE: Aynı vaziyet, seksen senelik hayatında da devam etmiştir.)

Bu hususlar şunlardır:

1. Kat’iyen hiç kimseden hediye olarak para almamak ve maaş bile kabul etmemek. Evet, hayatta hiçbir maddî mülkiyeti olmayıp, fakir ve kimsesiz ve daimî nefiy ve hapislerle çok sıkıntılı ve dehşetli musibetler içerisinde yaşadığı halde kimseden para ve mukabelesiz hediye almadığı, bilmüşahede görülmüştür.

2. Hiçbir âlimden sual sormamak. Yirmi sene zarfında, daima ancak sorulanlara cevap vermişti. Bu hususta kendileri derlerdi ki: “Ben ulemanın ilmini inkâr etmem; binaenaleyh kendilerinden sual sormak fazladır. Benim ilmimden şüphe edenler varsa sorsunlar, onlara cevap vereyim.”

3. Yanında bulunan talebelerini aynı kendisi gibi zekât ve hediye almaktan men etmek. Onları da yalnız rıza-yı İlâhî için çalıştırırdı. Hattâ çok zamanlar talebelerini kendi iaşe derdi.

4. Daima mücerred kalmak ve dünyada hiçbir şeyle alâka peyda etmemek. Bunun içindir ki, “Bütün malımı bir elimle kaldırıp götürebilmeliyim” demiştir. Bu halin sebebi sorulunca, “Bir zaman gelecek, herkes benim halime gıpta edecektir. Saniyen, mal ve servet bana lezzet vermiyor; dünyaya ancak bir misafirhane nazarıyla bakıyorum” derdi.

Risale-i Nur Külliyatından Tarihçe-i Hayat

SÖZLÜK:
alâka peyda etme : bağlantı kurma
asr : yüzyıl
bahr-i umman : okyanus
Bediüzzaman : zamanın benzeri ve eşi olmayan kişisi
bilmüşahede : gözle görünür şekilde
binaenaleyh : bundan dolayı
daimî : sürekli
ehl-i ilim : ilim ehli, âlimler
fehm : anlama, kavrama
hakaik-i diniye : dinî hakikatler, esaslar
harikulâdelik : olağanüstülük
haşiye : dipnot, açıklayıcı not
havali : etraf, bölge
iaşe etme : besleme, ihtiyaçları karşılama
icad etme : bir yenilik meydana getirme, ortaya çıkarma
ihtiyac-ı zarurî : zarurî ihtiyaç
ilzam etme : susturma, cevap veremez hâle getirme
izah ve beyan : açıklama
kat’iyen : kesin olarak
kimya-yı gayr-ı uzvî : inorganik kimya
maddî mülkiyet : maddî mal ve zenginlik
mâlikiyet : sahiplik
men etme : yasaklama
mezkûr : anılan, zikredilen
Molla Said : Bediüzzaman Said Nursî
muallim : öğretmen
muaraza : sözlü olarak ilmî tartışmada bulunma
muhalif : aykırı, zıt
mukabelesiz : karşılıksız
musibet : belâ, sıkıntı
mücerred kalma : evlenmeme, bekâr kalma
mütalâa etme : inceleme; bir konu üzerinde araştırma yaparak değerlendirmelerde bulunma
nazar : bakış, görüş
nazar-ı itibara almak : dikkate almak
nefiy : sürgün
rızâ-yı İlâhî : Allah’ın rızası
saniyen : ikinci olarak
suret : biçim, şekil
tedris : ders verme, eğitme
tenvir etme : nurlandırma, aydınlatma, parlatma
ulema : âlimler
usul : yöntem, metod
usul-ü tedris : eğitim medotu, pedegoji
vaziyet : durum
zarfında : içinde

Risale-i Nur Haberleri