Tam da İmam Hatip okullarının orta kısımları yeniden açılacak diye TBMM’de ‘kavga’ çıktığı bir sırada yaşandığı için dikkatimi çekti: Fransa’nın Toulouse kentindeki bir ‘Yahudi okulu’na saldıran motosikletli biri, açtığı ateşle -üçü çocuk- dört kişiyi öldürmüş...
Saldırı da önemli tabii, ama Fransa gibi ‘lâikliğin beşiği’ sayılan bir ülkede müfredatı Musevi dininin esaslarına göre belirlenmiş bir okulun varlığıydı dikkatimi çeken...
Azınlıkların çocuklarına eğitim veren okullar bizde de var. Ancak bizdeki, ülkemizdeki azınlıkların haklarını garanti altına alan Lozan Antlaşması’nın bir gereği olarak faaliyetlerini sürdürüyor; aksi halde lâiklik anlayışımız böyle okulların varlığına izin vermezdi. Buna karşılık lâikliği ithal ettiğimiz Fransa’da çok sayıda dinî ağırlıklı okul bulunuyor.
Lâik Fransa’da öğretmenlerinin maaşlarını ve çocukların eğitim masraflarını devletin karşıladığı Katolik okulları da var.
Fransa’yı öne çıkarışım bizdeki lâiklik anlayışının Fransa’dan ithal edilmiş olmasından; yoksa her düzeyde din ağırlıklı okul bütün Batı ülkelerinde bulunuyor. Almanya’da yaşayan bir iyi eğitim verdiği için çocuklarını Katolik okuluna göndermişti. Konuyu araştırırken karşıma çıkan bir haberden, İngiltere’nin Birmingham kentindeki King David (Yahudi) okulunun 247 öğrencisinden yarısının Müslüman olduğunu öğrendim. Haberi veren gazete, çoğu öğrenci velisinin başlarının örtülü olduğunu özellikle belirtiyor.
Çoğunluğunu Müslümanların teşkil ettiği Türkiye’de ise din eğitimi sorun ediliyor...
Meclis’te ilk dört yıldan sonra isteyen öğrencilere dinî ağırlıklı dersler verilmesine ve bu yolla İmam Hatipler’in orta kısımlarının açılmasına karşı çıkanlar, mezunlarının dinadamı olmak yerine üniversitenin değişik fakültelerine gitmesine itiraz ediyorlar. YÖK katsayı uygulamasından vazgeçtiği için buna bir engel kalmadı.
Oysa Batı ülkelerindeki Yahudi okulları da Katolik okulları da dinî ağırlıklı dersler yanında lise müfredatını da uyguluyor ve mezunları istediği mesleği seçebiliyor. Bizde de İmam Hatipler öyleydi ve yasa tasarısı Meclis’ten geçerse eski hale dönülecek. Dönüldüğünde, Fransa dahil Batı ülkelerinde varolan sistemi yeniden benimsemiş olacağız.
‘Reform’ iddialı pakete benim penceremden bakıp “Bunu İmam Hatipler konusunu yeniden ele almak için bir fırsat olarak değerlendirmeliyiz” itirazında bulunanlar ise, bu itirazlarını, gerçekten dinadamı olmaya kararlı gençlerin daha iyi yetişmelerini sağlamak için yapıyorlar. Hiç değilse benim temennim bu. Düz liselerde seçmeli dersler arasına serpiştirilecek dinî ağırlıklı dersleri arzu eden alabilirken, dinadamı olmak isteyenler için önünde İlahiyat fakültelerinin bulunduğu İlahiyat okulları açılmalıdır.
Dünyadaki örnekler de böyle zaten... Yahudi okulları ile Katolik okullarında okuyan öğrenciler istedikleri fakültelere giderken, haham ve rahip olmak isteyenler için farklı okullar var veya aynı okullarda farklı programlar uygulanıyor.
Kavga edenlerin, getirilmek istenen sisteme sırf “İmam Hatipler yeniden açılıyor” diye itirazda bulunanların anlamaya yanaşmadığını, Fransa’nın Toulouse kentinde masum insanların üzerine ateş açan eli kanlı motosikletli câni hatırlatmış oldu.
Bu ayıp da bize yeter.
Star