Risale Akademi: Öğretmen, alanıyla ilgili konuları ilim ve hikmet (bilgi ve anlamlılık) çerçevesinde sunmalı; kâinattaki Esma-i Hüsna’nın mükemmel sanat sitemine dayalı tasarımıyla Yaratıcısını akıllara göstermelidir.”
Risale Akademi soruyor: “Yeni bir müfredat, yeni kitaplar… Ya öğretmen? Öğretmenler de yenilenecek mi? Yanlış anlamayın; öğretmenlerin eskilerini gönderip, yenilerini işe almak değil cümledeki anlam; yeni müfredatın muhtevası, gereklilikleri, sunumu ve uygulanması açısından yenilenmeli öğretmenler.
Risale Akademi, kaliteli bir eğitimcilik için bilişsel ve duyuşsal beceriler yönünden öğretmenlerin kendilerini yetiştirmeleri gerektiğine vurgu yaptı.
Açıklamada, öğretmenlerin kendi alanlarında başarılı olmaları için yerli-yabancı mesleki gelişimlerine çalışmaları, mesleki alanlardaki yayınların İngilizce ağırlıklı olması nedeniyle, biri İngilizce olmak üzere en az iki farklı dil bilinmesi gerektiği belirtildi.
Fen alanlarındaki öğretmenlerin –mesela- işledikleri ünite ve konuları anlamlandırmak için tabiat-tesadüf-kendiliğinden üçgenine düşmemeleri, fen konularını Yaratıcının Esma-i Hüsna’sıyla pekala açıklayabilecekleri vurgulandı.
Risale Akademi açıklamasında, öğretmenlerin kişisel, sosyal ve mesleki bakımdan çizilen portrelerinde şu özellikler yer aldı:
- Öğretmen, alanıyla ilgili konuları beğenilir ve çekici hale getirmelidir. Öğrenciler de konusuyla ilgili merak uyandırmalı; merakla motive etmelidir.
- Öğretmen mütebessim (içten gülüşlü) olmalıdır.
- Öğretmen davranışlarında lütuf ve kerem sahibi olmalıdır.
- Öğretmen, kendi eğitimcilik hünerini tanıttırmalı; kişiliği ve uzmanlığıyla kendini okul toplumuna sevdirmelidir.
- Öğretmen, merhamet duygusu taşımalı ve faydalı olma ilkesiyle hareket etmelidir.
- Öğretmen, kendisine karşılıksız verilen her türlü hediyeye karşı müstağni olmalı; karşılıksız almamalıdır.
- Öğretmen, bakımlı, güzel yüzlü, cemal sahibi; düşüncelerinde ve davranışlarında da olgun ve kemal sahibi olmalıdır.
Öğretmenler, davranışlarında, konuşmalarında, düşüncelerinde ve mesleki sunumlarında Allah’ın şu simlerine birer aynalık görevi yapmalıdırlar: Allah’ın Alim (Bilgili) ve Hakim (doğru ve mantıklı) isimlerine; davranışlarında, sözlerinde ve sunumunda Mukaddir (ölçülendirici), Munazzım (düzenleyici) ve Musavvir (tasarlayıcı) isimlere; yaşantısında Sani’ (yapıcı) ve Kerim (İkram sahibi) isimlerine; davranış ve sözlerinde sevgi dolu ve kendisiyle konuşulmasında yabancılık çekilmeyen isimlerine; davranış ve tutumlarında Mün’im (iyiliği ve faydası dokunan) ve Rahim (Merhametiyle muamele eden) isimlerine; davranışlarında şefkatle muamele eden ve Güven verici isimlerine; kişiliği ve karakteriyle hem muhib (seven) olmalı ve hem de mahbub (sevilen) olmalıdır.