Mine Hanım: “Müfritane irtibat nedir? Ne kazandırır? Ölçüsü ne olmalıdır?”
Müfritane irtibat, iman ve hizmet ehlinin birbirleri arasında sırf Allah için kurmaları gereken bağdır ve köprüdür. Îman ehline uzatılan eldir, hizmet ehline verilen selâmdır, sorulan hal ve hatırdır. Allah için kalpten kalbe akan sevgi selidir. Hiçbir şeyin ifratı meşrû olmadığı halde, irtibatta ifrat iman hizmetinin icrası ve selâmeti için, iman kardeşliğinin bekası için tavsiye edilmiştir. Üstad Bediüzzaman Hazretleri, hizmet dairesinde olanların birbirine müfritane âlî makam vermek (abartılı şekilde yüksek makam vermek-adeta uçurmak) yerine, “fevkalâde sadakat ve sebat ve müfritane irtibat ve ihlâs”ta terakki etmelerinin Risâle-i Nur’un talimatı olduğunu kaydediyor.1 Bu lahuti yaklaşım tarzı, İhlâs Risalesinde de “tefani sırrı” olarak ifadesini buluyor.2
Müfritane irtibatta ölçü “Allah için olmak” olmalıdır. Yani ehl-i imanla ve ehl-i hizmetle irtibatı Allah için sağlamalı, Allah için irtibatı sıklaştırmalı ve müfritane hâle getirmeli ve Allah için irtibat kesici ve gönül kırıcı davranışlara girmemelidir.
İrtibatı hiç şüphesiz sevgi besliyor. Sevgiyi de îmân besliyor. Başka bir ifadeyle îmân sevgiyi, sevgi de irtibatı mecbur kılıyor. Peygamber Efendimiz (asm) buyuruyor ki: “Ruhum kudret elinde bulunan Allah’a yemin olsun ki, îmân etmedikçe Cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de gerçek mânâda îmân etmiş olmazsınız. Size yaptığınız takdirde birbirinizi seveceğiniz bir şey söyleyeyim mi? Aranızda selâmı yayınız.”3
Birbirini Allah için sevenler, Allah için irtibatını, selâm ve sabahını kesmeyenler, Allah için birbirinin hâl ve hatırını sıkça soranlar için Cenâb-ı Hakk’ın sonsuz rahmeti vardır. Müjdelerle dolu hadislerden sadece bir kaçını buraya alalım:
* “Allah Teâlâ kıyamet günü şöyle buyurur: ‘Benim için birbirini sevenler neredeler? Himayemden başka hiçbir gölgenin bulunmadığı bu günde, ben onları Arşımın gölgesinde barındıracağım.”4
* “Aziz ve Celil olan Yüce Allah buyuruyor ki: ‘Benim için birbirini sevenler yok mu? Onlar için Peygamberlerin ve şehitlerin imreneceği nurdan kürsüler vardır.’”5
* “Allah Teâlâ buyurdu ki: ‘Benim için birbirini sevenler, benim için toplananlar, benim için birbirini ziyaret edenler, benim için birbirine ihsan edenler üzerine muhabbetim ve sevgim vacip oldu.’”6
* Bir diğer hadiste Allah için bir araya gelenlerin, Allah için dağılanların ve birbirlerini Allah için sevenlerin, Allah’ın himayesinden başka hiçbir barınağın bulunmadığı mahşer gününde Allah’ın arşının gölgesinde barınan yedi sınıf insandan olacakları müjdelenmiştir.7
Anlaşılıyor ki, mü’minler Allah için birbirlerini sevmekle ve sevgi bağlarını güçlendirmekle mükelleftirler. Bu mükellefiyeti Bedîüzzaman Hazretleri “müfritane irtibat” sözüyle ifade ediyor.
İman hizmetinde ve hizmet yolunda müfritane irtibatta nefis ve çıkar ilişkisi yoktur. Geçicilik yoktur. Başkasını dışlamak yoktur. Başkasını kınamak ve küçümsemek yoktur. Müfritane irtibat fedaileri arasında kurulan sevgi ve hürmet sırf Allah içindir ve daimidir.
Müfritane irtibat hizmet ehline şevk kazandırır, hayra ve hizmete teşvik eder, huzur ve mutluluk verir, güç ve kuvvet verir. Allah’ın rızasını kazanmaya, mahşerde Allah’ın arşı altında himaye görmeye ve Cennete ulaşmaya vesiledir.
Dipnotlar:
1- Kastamonu Lâhikası: 61.
2- Lem’alar: 166.
3- Müslim, Îmân, 93; Tirmizi, S. Kıyame, 56.
4- Rıyazu’s-Sâlihîn, s. 288.
5- Rıyazu’s-Sâlihîn, s. 290.
6- Rıyazu’s-Sâlihîn, s. 291.
7- Rıyazu’s-Sâlihîn, s. 288.
Zaman