Bediüzzaman Said Nursi ve Gazetecilik

Muhammed Numan ÖZEL

Bediüzzaman Said Nursi, insanların hayatına dokunmak ve toplumun nabzını tutmak için hemen hemen her yola müracaat etmiştir. Gençliğinde hem aşiretleri dolaşmış tebliğ ve irşat faaliyetlerini yapmış hem de bunun için Bitlis’ten kalkmış tâ Şam’da Emevi Camiinde soluk almıştır.

Bediüzzaman sadece derin bir itikad sahibi âlim değil fikirlerini geniş kitlelere ulaştırmak için çaba gösteren bir mütefekkirdir. Gazeteciliği, bu amacına ulaşmak için önemli bir araç olarak görmüştür.

Bediüzzaman'ın Gazeteciliğe Bakışı

Bediüzzaman, gazetecileri "huteba-i umumî"[1] yani topluma hitap eden hatipler olarak nitelendirir.

Gazeteleri, fikirlerin kılavuzu ve yol göstericisi olması gerektiğini ifade eder. Bu düşüncesi, gazeteciliğin toplum üzerindeki büyük etkisinin farkında olduğunu gösterir. Şayet Bediüzzaman bugün olsaydı bu faaliyetlerini sosyal medya üzerinden de yapardı. Belki her saat bir lâhika yayınlardı.

Said Nursi'nin Gazetelerle İlişkisi

Farklı Yayın Politikası Olan Gazetelerde Yazılar: Bediüzzaman, farklı siyasi görüşlere sahip gazetelerde makaleler yayınlamıştır. Bu durum, onun fikirlerinin herkese ulaşması için çaba gösterdiğini gösterir. Çünkü herkese ulaşmak bir hedefidir. Bu gazetelere bakalım.

Şark ve Kürdistan Gazetesi: Bediüzzaman, Şark ve Kürdistan gazetesinde de yazılar yazmıştır. Bu gazete, o dönemde önemli bir yayın organıydı. Bölgesel etkisi büyüktü.

Kürt Teavün ve Terakki Gazetesi: Bediüzzaman'ın ilk Kürtçe makalesi, Kürt Teavün ve Terakki gazetesinde yayınlanmıştır.

Yazmış olduğu diğer gazetelerin isimleri: Mizan Gazetesi, Volkan, Sebül-ür Reşad, Misbah, Şûra-yı Ümmet, Kürt Teavün ve Terakki, Serbestî, İkdam..

Yeni Said Dönemi ve Gazeteler

Yeni Said döneminde Bediüzzaman, içtimai ve siyasi hayattan çekilerek daha çok tefekküre ve yazmaya yönelmiştir. Bu dönemde gazetelerle olan ilişkisi azalmış olsa da, yine de gazeteleri takip etmiştir. Mesela İşarat-ül İ’caz eseri sonundaki “Ecnebi Feylesofları” kısmı medyayı takip ettiğinin bir delilidir. Aynı zamanda “Musa Bekuf”tan bahsetmesi de bunu gösteriyor. Ama bir haberkolik gibi her şeyi takip etmemiştir.

“Günlük İçtimaî Hadiselerle Meşguliyet:

Çünkü talebelerinden Zübeyir Gündüzalp’in ifade ettiği bakış açısı Bediüzzaman’ın düşüncesini de gösteriyor:

“Günlük içtimaî hadiselerle meşgul olmak, kabiliyet ve İstidatlarımızın Risale-i Nur hizmetinde inkişafına mani olur. Çünkü menfi gazete veya içtimaî hadiselerle meşguliyet, bir dava adamının, davasında yetişmesine engeldir. Nur talebesi gazeteye, müsbet veya menfi olarak kendilerini ilgilendiren bir hadise var mı, diye bakar.”[2]

“Benim siyasilerle geçirecek vaktim yok. Gazeteye, “Mesleğe uymayan yerleri var mı?” diye bakıyorum.”[3] Yani İslamiyet'i alakadar eder bir gelişme var mı şeklinde bakıyor.

Risale-i Nur'da Gazetecilik

Risale-i Nur'da gazetecilik hakkında önemli tespitler bulunur. Bediüzzaman, gazetecilerin sorumluluklarını ve gazetelerin toplum üzerindeki etkilerini detaylı bir şekilde analiz eder:

GAZETECİYE KISA BİR DERS

“İ'lem (Bil) ey hitabet-i umumiye sıfatı ile gazete lisanıyla konferans veren muharrir!

Sen, kendi nefsini aşağı göstermeye ve nedamet ederek kusurlarını ilân etmeye hakkın var.

Fakat şeair-i İslâmiyeye zıd ve muhalif olan herzeler ile İslâmiyeti lekelendirmeğe kat'iyyen hakkın yoktur.

Seni kim tevkil etmiştir? Fetvayı nereden alıyorsun?

Hangi hakka binaen milletin namına, ümmetin hesabına İslâmiyet hakkında hezeyanları savurarak dalaletini neşr ve ilân ediyorsun?

Milleti, ümmeti kendin gibi dâll zannetme.

Dalaletini kime satıyorsun?

Burası İslâmiyet memleketidir, Yahudi memleketi değildir.

Cumhur-u mü'minînin kabul etmediği bir şeyin gazete ile ilânı, milleti dalalete davettir, hukuk-u ümmete tecavüzdür.

Bir adamın hukukuna tecavüze cevaz-ı kanunî olmadığı halde, koca bir milletin belki âlem-i İslâmın hukukuna hangi cesarete binaen tecavüz ediyorsun?

Ağzını kapat!”[4]

Gazeteciliği sadece bir meslek olarak değil, aynı zamanda bir hizmet olarak görmüştür. Fikirlerini geniş kitlelere ulaştırmak için gazeteleri kullanmış ve gazetecilere önemli görevler yüklemiştir. Bediüzzaman'ın gazetecilik anlayışı, günümüzde de hem gazete hem de sosyal medya olarak geçerliliğini korumaktadır.

Bediüzzaman Said Nursi’nin gazetelerde yazmış olduğu tüm yazılara “Asar-ı Bediiyye” isimli eserde “Makâleler” bölümde görüp okuyabilirsiniz.

Selam ve dua ile.

[1] Hutbe-i Şamiye (87)

[2] Bir Dava Adamının Notları (104)

[3] Bir Dava Adamının Notları (125)

[4] Bediüzzaman Cevab Veriyor (211)

İlk yorum yazan siz olun
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.