Başarı inanmakla başlar. İnsanın hedeflerine ulaşabilmesi için öncelikle doğru bir inanç ve güven duygusuna sahip olması gerekir. Çünkü insan başarısının arka planında çok ciddi bir inanç ve azim vardır.
İnanç, insanı harekete geçiren, hedefe yönlendiren ve zorluklara karşı direnç sağlayan temel bir motivasyon kaynağıdır. Her işin başının motivasyon olduğunu unutmayalım.
Risale-i Nur'da, özellikle iman ve tevekkül konusu ciddi yer tutar. İnsanın manevi gücünü keşfetmesi ve güçlendirmesi açısından iman büyük önem taşır.
Risale-i Nur, insanın imanına dayalı bir başarı anlayışını savunur. Bediüzzaman Said Nursi, iman etmenin, insanın maneviyatı göstererek enfüsi gücünü ortaya çıkarmasına, hayatta karşılaştığı zorlukları aşmasına ve dünyadaki sorumluluklarını yerine getirmenin ihtiyacını hissettirir.
İnanç ve motivasyon, sadece bir düşünce değildir; aynı zamanda insanın hayatına yön veren bir kuvvet, bir pusuladır. Bunu Kudsi bir kuvvet olarak da adlandırabiliriz.
Risale-i Nur'da Allah'a teslimiyetle ve O'na güvenerek tevekkül etmek hayata yaklaşmanın temelidir.
İnsanın başarılı olabilmesi için önce kalpteki imanın sağlam olması gerekmektedir.
“İman nasıl ki bir nurdur, insanı ışıklandırıyor.” (Sözler, 312)
Bu cümleden öncelikle insan her şeyini kalbindeki iman nuru ile görebileceğini, aydınlatabileceğini ve doğru anlamlar yükleyebileceğini buradan anlıyoruz. Tam tersi manada ise inançsızlık veya yanlış inançlar, itikatlar insanı yolunu kaybetmeye ve hayatta başarısızlığa sürükler.
Risale-i Nur’dan aldığımız derse göre, inanç yalnızca teorik değil, pratikte de etkili olmalıdır. İnanan ve doğru bir itikada sahip olan insan, imanının gereği olarak yaptığı işlerde azim ve kararlılıkla ilerler, zorluklar karşısında yılmaz ve Allah'a güvenerek başarıya ulaşır.
“Çünkü imanı kuvvetli, salahati şiddetli”dir. (Siracünnur, 35)
Yani, gerçek başarı inanmaktan, şartlanmaktan ve sünnetullah dairesinde gayret gösterip çaba sarf etmekten gelir.
“Hem her şeyi kendi Rabbisinin emrine musahhar görür, Rabbisine iltica eder.
Tevekkül ile istinad edip her musibete karşı tahassun eder.
İmanı, ona bir emniyet-i tamme verir.
Evet, her hakikî hasenat gibi cesaretin dahi menbaı, imandır, ubudiyettir.
Her seyyiat gibi cebanetin dahi menbaı, dalalettir.” (Sözler, 19)
İman, insanın hayatına yön verir, ona güç ve dayanıklılık kazandırır, zorlukları aşma yeteneği sağlar ve nihayetinde başarıyı mümkün kılar.
Selam ve selamet sünnetullah dairesinde hareket edenlere olsun.
Selam ve dua ile.