İnsan olarak fıtratımız her şeyin mükemmeline odaklanmıştır. İnsan bir şeyi yapacağı zaman en mükemmelini tahayyül ederek işe başlar. Zaten mükemmel bir şeyi tasavvur etmezse işe de koyulmaz. Dimağımızın giriş kapısı ve ilk mertebesi olan tahayyül[1] biriminde bu zamana kadar alakadar olduğumuz her şeyin stoklandığı ve mevcut olduğu bir depo suretinde ve bizimle beraber her an malzemesi de artmaktadır.
Tahayyül ve Tasavvur birimlerine her şey malzeme olmaktadır. Haram helal, caiz mekruh, iyi kötü... Bu mertebelerde ahlak mefhumu olmadığı için zaten bu iyi-kötü gibi bir tabir bulunmamaktadır.
Yapmış olduğumuz işlerde başarılı ve mükemmel olmak için Âdetullah kanunlarına uymamız gerekir ki neticede istediğimiz gibi mükemmel olsun.
• “Kim tevfik isterse, âdetullah ve hilkat ve fıtrat ile aşinalık etmek ve dostluk etmek gerektir. Yoksa, fıtrat tevfiksizlikle bir cevab-ı red verecektir. Cereyan-ı umumî ise, muhalif harekette bulunanları adem-âbâd hiçahiçe atacaktır.”[2]
• “Tevfik isterseniz, kavanin-i âdetullah'a tevfik-i hareket ediniz. Yoksa tevfiksizlik ile cevab-ı red alacaksınız.”[3]
• “Saltanat-ı rububiyetin âdetullah namı altında ve küllî iradelerin mümessilleri olan umumî ve küllî kanunları..”[4]
Bir işi baştan savarak yapmakla mükemmel yapmak arasında çok büyük fark söz konusudur. Yapmak adına yapılan işler yük, sıkıntı getirirken severek yapılan ve mükemmellik hedeflenerek yapılan işlerdeyse şevk, gayret ve ceht vardır. Bu sebeple bir şeyi başarmak ile yapmak arasında fark yok gibi görünse de, niyet ve nazar açısından bakıldığında büyük bir fark olduğunu işin içinde olanlar görmektedir. İşin kötü tarafı baştan savanlar diğer insanlara da yük olmaktadır.
Hem mükemmele odaklanmak işlerimizden haz ve lezzet almamıza sebep olacak hem de o işte yeni incelikler keşfederek meleke kazanarak o işe yeni bir şevk ve heyecan verebilir konuma da gelebiliriz.
Alelade yaparak da hem kendimizi hem kabiliyet ve istidatlarımızı hem de yaptığımız işleri köreltir ülfetle hem hal oluruz.
Bu sebeple takım arkadaşlarımızın, hizmet arkadaşlarımızın da işlerini severek yapmaya çalışmaları için onların heyecanını uyandırıp meseleye daha ciddi olarak bakmalarını sağlamalıyız. Çünkü sathi, yüzeysel olarak yapılan işler bir süre sonra tıkanacak ve herkesin emeğini zayi edecektir.
Mükemmellik için işlerin inceliklerini bilmek ve öğretmek temel şarttır. İnceliklerini, esrarını öğrenmek ve öğretmek de işimizde bizleri daha da başarılı kılacaktır.
İşimizin incelikleriyse Âdetullahtan geçmektedir. Başarı bir saraysa Âdetullah o sarayın kapısıdır. Başarı bir kapıysa Âdetullah o kapının kilididir.
Selam ve selamet Âdetullah kanunlarına uyanlara olsun. Ne mutlu Âdetullah kanunlarına muvafık hareket edenlere.
[1] Bkz: Sözler (701)
[2]Muhakemat (152)
[3] Divan-ı Harb-i Örfi (55)
[4] Şualar (31