Muhammed’i Muhammedimize (asv) Uğurluyoruz 

Mustafa ORAL

Toprağın altının üstünden daha hayırlı olduğu günler yaşıyoruz. İyiler ve iyilikler her geçen gün hayatımızdan çekiliyor. Kainattan nur-u Muhammedi, ruh-u Ahmedi çekilince kainatın vefat edeceğine inanıyorduk. İnandıklarımızın başımıza geleceğinden korkarak yaşadık. Maalesef korktuklarımız çoğu kere başımıza geldi, geliyor. Muhammed Benek kardeşimiz ismini taşıdığı Hz. Muhammed’in (asv) mirasını yeryüzüne yaymaya çalışırken elim bir trafik kazasında vefat etti. 

Muhammed, çoğumuzun seçimlere odaklandığı, dünyanın alayişine aldandığı bir dönemde dünya denilen yerin ne kadar da yalan olduğunu haykıra haykıra dünyamızı terk etti. Üç günlük dünya için ebedi dünyada kalacakmış gibi nazlanan bizlere çok acı bir ders verdi. İncir çekirdeğine değmeyecek şeyler için birbirimizi kırıp dökmemize yetmeyecek kadar dünyanın kısa olduğunu gösterdi. Emanet diye verilen varlığı  mülk yapmaya çalışan bizlere hayatın ve varlığın gerçek yüzünü bir daha hatırlattı. 

Allah verdiği her şeyi gün geliyor alıyor. Ne kadar seversen sev ayrılacaksın diyor Muhammedin peygamberi (sav). Her vefat bize bir daha haykırıyor ki: Dünyaya bağlanma, üzerine gereğinden fazla yük alma.  

Varlığımız ne kadar çoksa taşımak da o kadar çok zor oluyor. Dünya bir üzüm tanesi yediriyor, bir ömür boyu ağlatabiliyor. Erkek dokuz dakikalık lezzet için kadın dokuz ay yük çekmek zorunda kalıyor. Dünya dokuz dakikalık bir hayatken doksan sene yaşayacak kadar önem veriyoruz. Neye kıymet verirsek elimizden uçup gidiyor.  

Muhammed arkasından hayırla anılacak işler yaparak hayat perdesini çekti. Biz seçimlerle uğraşırken o seçimi baştan yapıp Rabbinin tarafını seçti. Bir hafta önce görüşmüştük Muhammed’le. "Beş yıl sonra bir kitap çıkarmak istiyorum" diyordu. Bir daha anladık ki, yarın diye bir şey yoktur, yarın olsa bile sen yoksun.

Beş yıl önce Bediüzzaman  belgeseli çekmek için Osman Gökmen, Caner Kutlu ve Muhammed ile birlikte Üstadın nurlu menzillerine gitmiştik. Geride bunlar kalıyor işte. İnsan arkasında hayırla yâd edilecek işler yapmalı, nurdan izler bırakmalı.  

Acılar buluşturuyor, kırgınlıkları gideriyor, asıl olanın muhabbet, dostluk, kardeşlik olduğunu bir daha gösteriyor. Dünyanın hepimize yetecek kadar geniş ve bereketli olduğuna işaret ediyor. 

İsmail abi, biliyorum yaran derindir. Çekilecek dert değildir. Ateş düştüğü yeri yakar. Ama her ateş bir gün söner. Risaleyi bilen biri olarak seni teselliye muhtaç görmüyorum ama yine de hatırlatmak isterim. 

Ölüm güzel şey, budur perde ardından haber...  
Hiç güzel olmasaydı ölür müydü peygamber?...  

Sen Muhammed’ini Muhammed’ine (sav) layık bir insan olarak yetiştirmeye çalıştın. Hz. Muhammed (sav) “başınıza bir musibet geldiğinde benim yokluğumu düşünün. Çünkü bundan daha büyük bir musibet yoktur” demişti.  Gerçekten de öyle olduğunu sen bizden daha iyi biliyorsun. Hz. Muhammed (sav) beş evladını toprağa vermiş. İsmail olmak için İbrahim’in bıçağı altına yatmaya rıza göstermek gerek. Allah Muhammed’i emanet olarak vermişti. Sizin böyle bir hazineyi taşıyamayacağınızı anladı, emanetini aldı. Tıpkı efendimizin (sav) beş evladını yanına aldığı gibi. Azrail bir gün Efendimize gelmişti. Hz. Fatıma’nın çocuklarından birini veya Efendimizin oğlu İbrahim’i alacağını söylemişti. Efendimiz (sav) “Fatıma evlat acısı çekeceğine ben çekeyim, benim oğlumu al” demişti. İsmail abi, bu gün Muhammed’in yerinde sen olsaydın Muhammed bunu kaldıramazdı. Demek Rabbim ikinizden birini alacaktı. Senin kaldırabileceğini düşündüğü için oğlunu aldı.  

Emir Fatih Karaşahan kardeşim, sana da geçmiş olsun. Muhammed’le ikiz kardeş gibiydiniz. Birlikte çok güzel işler yapmıştınız. Onun eksikliğini hissettirmemek için bundan sonra daha çok çalışman gerekecek.  

Kemal Benek kardeşim, yeğen-dayıdan öte Muhammed’le kardeş gibiydin. Muhammed’in gidişi evlat acısı kadar üzmüştür seni. Onun eksikliğini her geçen gün daha çok hissedeceksin ama sen de biliyorsun ki Allah ol deyince  oluyor, öl deyince ölünüyor. takdirini önüne geçilmiyor. Bize takdir edilene rıza göstermek kalıyor.  

Biz Muhammed’in adını taşıdığı peygamberine layık bir hayat yaşamaya çalıştığına şahidiz. Allah şahitliğimizi kabul etsin. Muhammedi rahmetine erdirsin. Amin. 

Yorum Yap
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
Yorumlar (3)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.