Bismillahirrahmanirrahim
Cenab-ı Hak (c.c), Kehf Sûresi 60-65. ayetlerinde meâlen şöyle buyuruyor:
60 . (Ey Resûlüm!) Bir zaman Mûsâ, (kendisine hizmet eden) o gence (Yûşa‘ bin Nûn’a): (*) “Artık durmayacağım; tâ ki (Hızır’ı bulmak üzere) iki denizin birleştiği yere varacağım; yâhut (onu buluncaya kadar) senelerce vakit geçireceğim!” demişti. (**)
61 . Nihâyet ikisi, (o iki denizin) aralarının birleştiği yere varınca, (o yerin alâmetiolarak, canlanıp orada denize atlayacak olan) balıklarını unuttular, hâlbuki (balık, atlamış da) denizde bir iz bırakarak yolunu tutmuştu.
62 . Sonunda (Mûsâ oradan) uzaklaştıklarında genç (arkadaş)ına: “Kahvaltımızı bize getir (de yiyelim), gerçekten bu yolculuğumuzda yorgun düştük” dedi.
63 . (Yûşa‘:) “Gördün mü, kayaya sığındığımız sırada, artık doğrusu ben balığı(n canlanarak denize atladığını söylemeyi) unutmuşum! Bana onu hatırlamamı unutturan da, ancak şeytandır. Ve (balık) şaşılacak bir şekilde denizde yolunu tutmuştu!” dedi.
64 . (Mûsâ:) “Aradığımız zâten buydu!” dedi. Hemen kendi izlerini ta‘kîb ederek geri döndüler.
65 . Derken ikisi, katımızdan kendisine bir rahmet verdiğimiz ve tarafımızdan kendisine bir ilim öğrettiğimiz kullarımızdan bir kulu (Hızır’ı) buldular.
(*) Yûşa‘ bin Nûn Aleyhisselâm, Mûsâ Aleyhisselâm’a hizmet eder ve ondan ilim öğrenirdi. Daha sonra kendisine de peygamberlik ihsân edildi. (Celâleyn Şerhi, c. 4, 434)
(**) Buhârî’nin rivâyetine göre, Mûsâ Aleyhisselâm kavmine bir hutbe okurken, kendisine: “İnsanlar arasında en âlim kimdir?” diye suâl edildi. O ise: “Allah bilir” diyecekken, “Benim!” diye karşılık verdi. Cenâb-ı Hakk da onu îkāz ederek buyurdu ki: “Benim, iki denizin birleştiği yerde, senden daha âlim bir kulum var!” Mûsâ Aleyhisselâm, hatâsını anlayarak: “Rabbim! Onu nasıl bulacağım?” diye suâl ettiğinde Cenâb-ı Hakk: “Yanına bir zenbil içinde tuzlu bir balık alırsın. Balığı nerede kaybedersen, o kulumla orada buluşacaksın!” buyurdu. Mûsâ Aleyhisselâmda öyle yaptı. Kayanın bulunduğu yere gelip istirâhat için biraz uykuya daldıklarında, balık dirilip denize atlamış, yanında bulunan Yûşa‘ Aleyhisselâm bunu görmüş, fakat Mûsâ Aleyhisselâm’a söylemeyi unutmuştu. (İbn-i Kesîr, c. 2, 427)