Bismillahirrahmanirrahim
Cenab-ı Hak (c.c), Şuara Suresi 29-40. ayetlerinde meâlen şöyle buyuruyor:
29 . (Fir‘avun:) “Yemin olsun ki benden başkasını ilâh edinirsen, seni mutlaka zindana atılanlardan ederim!” dedi.
30 . (Mûsâ:) “Sana (peygamberliğimi) apaçık bildiren bir şey (bir mu‘cize) getirmiş olsam da mı?” dedi.
31 . (Fir‘avun:) “Eğer (iddiânda) doğru kimselerden isen, haydi onu getir!” dedi.
32 . Bunun üzerine (Mûsâ) asâsını (yere) bıraktı; bir de baktılar ki o, apaçık bir ejderhâdır!
33 . Ve elini (koynundan) çıkardı; bir de gördüler ki o, bakanlara bembeyaz (parlayan, ışık saçan bir el)dir.
34,35 . (Fir‘avun) etrâfındaki ileri gelenlere: “Şübhesiz ki bu, gerçekten bilgili bir sihirbazdır!” dedi. “Sihri ile sizi yurdunuzdan çıkarmak istiyor. Şimdi ne buyurursunuz?”
36 . Dediler ki: “Onu ve kardeşini beklet ve şehirlere toplayıcılar gönder!”
37 . “Bütün bilgili mâhir sihirbazları sana getirsinler.”
38 . Böylece sihirbazlar, belli bir günün ta‘yîn edilen vaktinde bir araya getirildi.
39 . İnsanlara da: “Siz toplanacak olan kimseler misiniz? (Haydi çabuk toplanın!)” denildi.
40 . (Ve yine:) “Umarız ki gālib gelenler onlar olur da, (biz de) o sihirbazlara uyarız!” (dediler.)