Musibetin dili

Abdulkadir MENEK

Dehşetli bir musibet başlamış bir sefere
Büyük korku saçıyor, ulaştığı her yere.

Doğudan en batıya dünyayı sarmış afet.
Yüz yıldır görülmedi, böyle büyük felaket.

Beşer korku içinde, tam şaşkın ve perişan
Bu çok büyük musibet, şimdi vermiyor aman.

Görünmeyen bir canlı, geçmiş görev başına.
Herkes şüpheyle bakar; dostuna, yoldaşına.

Herkes yaşantısına yeni düzen veriyor.
Tedbirleri öven var, kimisi hep yeriyor.

Tedbir almak aslında, ram olmaktır kadere
Takdiri anlayanlar, teslim olmaz kedere.

Hangi hatalar ile kadere fetva verdik.
Ne günahlar ektik ki, böyle musibet derdik.

Verilen mesajları çok iyi okumalı.
Manevî talimatla hayatı dokumalı.

Mümine düşen görev; sabra ve şükre devam.
"Önce tedbir, sonradan tevekkül et" der İslam.

Musibetin verdiği dersten ibret almalı.
Dua ve istiğfarla hep müstakim kalmalı.

Musibetler diyor ki, bizler vazifedarız.
Maddi veya manevi, bilin her  zaman varız.

Belaların şerrinden sığınmalı Rahman'a.
İman ve istiğfarla ulaşmalı cinana.

İnsan ne kadar aciz, rahmete ne çok muhtaç.
Bu büyük keşmekeşte iman kalplere ilaç.

Şimdi tam dua vakti, Hakka iltica anı.
Şükür, niyaz, tefekkür ve arınma zamanı.

İlk yorum yazan siz olun
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.