Risale Haber-Haber Merkezi
Gazeteci Mehmet Akif Ersoy, İslamofobi endüstrisinin korkunç kafalar yetiştirdiğini belirterek Müslümanları öldürmek için yola çıkan birinin son anda nasıl İslam'ı seçtiğiyle ilgili hatırasını anlattı.
Nefretin, okullarda, kafelerde, iş yerlerinde, dolaşıp Yeni Zelanda’da camiye girmesi
HaberTürk'teki yazısında "bu saldırının, Avrupa sokaklarında kol gezen nefretin, okullarda, kafelerde, iş yerlerinde, dolaşıp Yeni Zelanda’da camiye girmesidir" ifadelerine yer veren Ersoy, Yeni Zelanda'da katliam yapan terörist benzeri bir niyetin son anda nasıl değiştiğini şöyle anlattı:
"11 Eylül Müslümanıyım"
"Kısa bir anımı paylaşmak isterim. Ankara’da danışmanlık yaptığım dönemlerdi. Eski Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’i “Asya Pasifik Dünya Müslüman Liderler Zirvesi”nde (2015) Christmas Adaları’ndan bir heyet ziyaret etmişti.
Başlarında Christmas Adaları’nda doğmuş olan Abdullah adında bir Müslüman vardı. Görmez Hoca ona; “Sen doğuştan mı Müslümansın?” diye sordu. “Ben doğuştan değil, 11 Eylül Müslümanıyım” diye cevap verdi Abdullah ve hikayesini anlattı:
"Müslüman öldüreceğim sabah internete girip İslam nedir yazdım"
“11 Eylül saldırılarından sonra duyduğum öfkeyle Müslümanları katletmeye karar verdim. Silah ve mühimmat almaya başladım. Sonra da askeri eğitimler aldım. Müslümanları en kalabalık nerede bulabileceğimi araştırdım. Cami ve cuma namazının en uygun an olacağını söylediler. 3-4 ay boyunca eğitim sürecini tamamlayıp, camiyi ve imamı da tespit ettim. Sonunda şarjörleri çantama doldurup eylemi gerçekleştirmek üzere tüm hazırlıklarımı tamamladım. Cuma sabahı internete girdim, ‘İslam nedir’- ‘Kuran nedir?’ yazdım. Besmelenin içindeki “Rahman ve Rahim" kelimelerinden etkilenerek okumaya devam ettim ve bir süre sonra da Müslüman oldum.”
İslamofobi endüstrisinin yetiştirdiği korkunç kafalar
Abdullah’ın hikayesi, bugün bu korkunç saldırıyı gerçekleştiren teröristin hikayesine çok benziyor. O son anda farklı bir tercih yapmıştı. Ancak dünyanın pek çok bölgesinde, İslamofobi endüstrisinin yetiştirdiği böyle korkunç kafalar olduğu gerçeğinin de bir işaretiydi.